TÜBİTAK, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile gayret kapsamında zahmetlere karşı “birlikte geliştirme ve birlikte başarma” yaklaşımını ortaya koyarken, kanser araştırmaları konusunda da ekosistemini güçlendirmeye yönelik faaliyetlerde bulunuyor.
Kanser araştırmaları bulunan ekosistem aktörleri, TÜBİTAK’ın Sanayi Doktora ile Ulusal ve Milletlerarası Başkan Araştırmacılar üzere kıymetli programlarından yararlanıyor.
Başkan araştırmacılar, kanser hücresi salgı proteinleri ve nanoilaçlar dahil kanser araştırmalarına katkı sağlıyor. Ayrıyeten, ekosisteme sunulan öncelikli Ar-Ge ve yenilik bahisleri ortasında kanser ve otoimmün hastalıklara yönelik bedende maksat bölgelere yönlendirilebilen mikro/nanotaşıyıcı sistemlerin geliştirilmesi dahil sıhhat alanı öncelikleri yer alıyor.
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerle gelecek yıllarda çok daha farklı olabilecek kanser tedavilerine yönelik çalışmalar da yapılıyor. Kanser immünoterapisi, hastalığı tedavi eden genom düzenleme, hassas tıp ve sıhhatte dijitalleşme gelişmeleriyle kanser için yeni tahliller geliştiriliyor.
TEŞHİS VE TEDAVİ GELİŞMELERİ
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü de kanser araştırmalarına yönelik yeni gelişmelere imza atıyor.
Burada, akciğer kanserinde yeni tedavi edici casuslar tanımlanırken, bir teşhis sistemi geliştirmek üzere akciğer kanserine has hücre yüzeyinde 19 farklı peptit tespit edilmiş bulunuyor.
Öbür bir projede ise genetiği değiştirilmiş savaşçı T hücre temelli tedavi sistemi geliştiriliyor. Bağışıklık sistemi hücresi olan T hücrelerinin genetiği değiştirilerek kanserli hücrelere hassas hale getirilecek ve bunları yok edecek halde şartlandırılma çalışmaları yapılıyor.
Tümörlerin hem teşhis hem tedavisine yönelik fotodinamik terapi kullanımına uygun amaca yönlendirilmiş moleküllerin geliştirilmesi projesinde de gelişme sağlanıyor. Bu kapsamda, 2 özgün fotodinamik terapi casusu üretilirken, kanser tedavisine yönelik biyobenzer ilaç projesi de yürütülüyor.
Ufuk Avrupa kapsamında da misyon alanlarından biri olarak belirlenen “kanser” araştırmalarıyla daha az kanserli hasta, daha erken teşhis edilen kanser olayları, onların daha az etkilenmesi ve tedavi sırasında ve sonrasında hastaların daha düzgün bir hayat kalitesine sahip olması hedefleniyor. Türkiye’nin kanser araştırmaları da bu misyon alanına katkı verebilecek seviyede bulunuyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilgili kuruluşu TÜBİTAK ayrıyeten Kovid-19 ile çaba kapsamında zahmetlere karşı da “birlikte geliştirme ve birlikte başarma” yaklaşımını ortaya koyuyor.
