Yoğun bir halde çaresizlik hissetme, dehşet ve utanma üzere hislere yol açan travmatik olaylar, kişinin bedensel ve ruhsal bütünlüğüne de ziyan veriyor. Her insanın ömrü boyunca en az bir kez travmatik olay yaşadığına değinen Dr. Öğr. Üyesi Erkal Erzincan, Travma Sonrası Gerilim Bozukluğunun (TSSB) kronik bir hastalık olduğunu vurguladı.
Dr.Erzincan, “24 ülkeden toplamda 68 bin 894 yetişkin iştirakçi ile yürütülen bir çalışmada iştirakçilerin yüzde 70’inden fazlasının en az bir travmatik olaya; yüzde 30,5’inin ise dört yahut daha fazla travmatik olaya maruz kaldığı bildirilmiştir. Travmatik olayların bu kadar yaygın olmasına rağmen her travmatik olay sonrasında Travma Sonrası Gerilim Bozukluğu gelişmemektedir. Sanılanın bilakis travmatik olay sonrasında en çok ortaya çıkan ruhsal bozukluk da Travma Sonrası Gerilim Bozukluğu değil, majör depresif bozukluktur ve yeniden sanılanın bilakis travmatik olay karşısında en çok görülen durum ruhsal bir bozukluğun ortaya çıkması değil, ruhsal dayanıklılık ile sağlıklılığın devamıdır” dedi.
Travmatik olayların varsayım edilenden daha yaygın olduğunu belirten Erzincan, ilgili hami ruh sıhhati uygulamalarının yapılması bilhassa günümüzdeki üzere riskin fazla olduğu devirlerde epey hayati olduğunu da vurguladı.
BUNLARDAN BİRİNİ YAŞADIYSANIZ, TRAVMATİK OLAY GEÇİRMİŞ OLABİLİRSİNİZ
Dr. Öğr. Üyesi Erkal Erzincan, Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders’a (DMS) nazaran aşağıda yer alan hususlardan en az birini, kişi kendinde fark ediyorsa daha evvel travmatik bir olay geçirmiş olunabileceğini tabir etti.
O unsurlar ise şu halde…
1- Direkt örseleyici olay(lar) yaşama.
2- Oburlarının başına gelen olay(lar)ı, direkt doğruya görme (bunlara tanıklık etme).
3- Bir aile yakınının ya da yakın bir arkadaşının başına örseleyici olay(lar) geldiğini öğrenme. Aile bireyinin ya da arkadaşının gerçek mevti ya da mevt ihtimali kaba güçle ya da kaza sonucu olmuş olmalıdır.
4- Örseleyici olay(lar)ın sevimsiz detaylarıyla, yineleyici bir biçimde ya da çok bir seviyede karşı karşıya kalma (Örneğin insan kalıntılarını toplayan birinci bireyler, çocuk sömürüsünün detaylarıyla tekrar karşılaşan polis memurları).
“RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI İNSANLIK ÜZERİNDE RUHSAL TRAVMAYA SEBEP OLDU”
Son periyotta yaşanan savaş durumu yalnızca Rusya ve Ukrayna’yı etkilememiş, dünyanın dört bir yanından insanları etkilediğini tabir eden Erzincan, “Aynı vakitte bu savaş, insanları ‘Metaverse’ hayalinden uyandırarak gerçek dünyanın tehlikelerle dolu bir yer olduğunu hatırlattı. Rusya’nın nükleer silah kullanımı ile ilgili tehditleri ve üçüncü dünya savaşının başlayabileceği tarafındaki senaryolar tüm insanlığı kaygılandırdı. Ek olarak savaş ile ilgili manzaralar, toplumsal medya aracılığı ile çok süratli ve denetimsiz halde yayıldı. Bu süreç başta Ukrayna’daki halk olmak üzere dünya genelinde pek çok insanın ruhsal travma ile tekrar tanışmasına yol açtı” dedi.