Sivas Katliamı’nın üzerinden 29 yıl geçti. 33 aydın ve 2 otel vazifelisi 2 Temmuz 1993 yılında gericiler tarafından canlı diri yakıldı. Sivas Katliamı Türkiye’nin ilerici birikimine yönelik de bir akındı. Edebiyattan müziğe birçok alanda eserler veren insanların vefatı Türkiye’nin kültür sanat ortamını da çoraklaştırdı. Türk edebiyatının en kıymetli eleştirmenlerinden Asım Bezirci ve şair Behçet Aysan da o gün otelde yer alan isimlerdendi.
Cumhuriyet, bu iki edebiyatçının vefatlarından 6 yıl evvelki mektuplarını yayımlıyor. Bezirci’nin Aysan’a gönderdiği iki mektupta da edebiyata ve şiire dair kıymetli bilgiler yer alıyor.
Kendisi de edebiyatçı olan Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan mektuplara ait şunları söyledi:
“Babam Behçet Aysan’ın ihtimamla sakladığı belgenin ortasında, Asım Bezirci imzalı, bugüne kadar yayınlanmamış mektuplara rastladım. Elimdeki iki mektup da 1987 yılında kaleme alınmış. Bu evrakların iki kıymetli edebiyatçımızı Sıvas katliamında yitirmemizden daha büyük manası olduğuna inanıyorum. Bugün artık tahminen de yaygın bir çölleşme sonucunda edebiyatımızda, yeri geldiğinde genç bir muharrir için zar attığına ve çoğunlukla da tutturduğuna rastladığımız, her satırına prestij edilen eleştirmenin kaybolduğunu/ tabir yerindeyse vefat ilanını görüyoruz.
Asım Bezirci, diğerkamlığıyla bilinmesine karşın bu türlü özel alandan seslenen bir yazar… Dahası mektuplarda yeniden bugün kaybolan bir öbür özellik daha ortaya çıkıyor: Asım Bezirci, yaşça büyük ve kıdemli bir müellif olmasına rağmen üstenci bir lisan kullanmıyor. Eşitlikçi, sevecen ve içten bir seslenişle karşımıza çıkıyor. Yeniden Asım Bezirci’nin bir öbür özelliğini daha bu kısa mektuplarda görüyoruz. Adeta kuyumcu titizliğiyle her dizeyi tartıp ona nazaran yorumluyor. Münasebetiyle edebiyatımızın çalışkan karıncası nitelendirmesini sonuna kadar hak ediyor.
2 Temmuz Sıvas Katliamı, birebir vakitte bir trajedi olmasının ötesinde nasıl bedelleri yitirdiğimize dair de bizlere bir bakış sunmalı. Diğer bir ülkede Asım Bezirci üzere üst üste konsa uzunluğundan daha çok kitap yazmış bir insanın bu türlü canice vefatı kıyametleri kopartırdı. Meğer biz tam 29 yıldır yitirdiğimiz kıymetlerin geniş toplum kesitlerince kucaklaşmasını istiyor ve ısrarla bekliyoruz.”