Sansüre ve çok sayıda cezaya yol açacağı münasebeti ile eleştirilen ve tartışma konusu olan toplumsal medya yasası reaksiyon çekmeye devam ediyor. Bir yıldan üç yıla kadar mahpus cezası öngörülen ‘halkı aldatıcı bilgiyi alenen yayma’ kabahatinin yer aldığı 29. hususun kabul edilmesi ise yurttaşlarda paniğe neden oldu.
Türk Ceza Kanunu’nda halk içerisinde endişe ve panik yaratmak bağlamında bir düzenleme olduğunu vurgulayan Tuğçe Barışhan, “Türk Ceza Kanunu’nda halk içerisinde endişe ve panik yaratmak bağlamında bir düzenlememiz zati var bunun da kâfi olduğunu düşünüyorum” derken yasanın fikir özgürlüğünün ihlali manasına geleceğini vurguladı.
KİŞİ FARK ETMİYOR
Yasaya nazaran tüm toplumsal medya kullanıcılarının risk altında olduğunu vurgulayan Barışhan, şunları anlattı:
“- Basın çalışanı ya da birey olması ortasında çok büyük bir fark olacağını sanmıyorum. Öteki ihbar sürecinde yaşandığı üzere bir hak ihlali olduğunda palavra haberin kasıtlı yayıldığı savında bulunan rastgele bir taraf olduğunda bunun cürüm bildiriminin Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılmasıyla birlikte Cumhuriyet Başsavcılığı ilgili araştırmayı gerçekleştirecek. Ciddiyeti varsa bununla ilgili bir iddianame düzenlenerek belgesi açılacak.
Yasaya nazaran tüm toplumsal medya kullanıcılarının risk altında olduğunu vurgulayan Barışhan, “Basın çalışanı ya da birey olması ortasında çok büyük bir fark olacağını sanmıyorum” diye konuştu.
“PAYLAŞMAK SUÇ”
Sosyal medya kullanıcılarının aldatıcı olarak nitelendirilen bir haberi paylaşma ve yorum yapma hakkında yaşanacak olaylara dair kıymetli açıklamalarda bulunan Barışhan, “Bir haberi alenen yayma dediğiniz vakit retweetlemeniz ya da bunun altına bir yorum yapmış olmanızın bir fark yaratacağını düşünmüyorum. Sonuç itibariyle yayma fiilini gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Kanundaki tarifiyle yayma fiili gerçekleştirildiği anda tarif cürüm da gerçekleşmiş olacak. Bu nedenle ihbar halinde Cumhuriyet Başsavcılığı’nın değerlendirmesine tabi tutulacaktır diye düşünüyorum” dedi.