Gazeteci Ruşen Çakır, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gece yarısı kararnamesiyle Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı olarak atadığı ve 23 Nisan’da müdafaa altındaki bir çocuğun kimliğini deşifre ettiği için reaksiyon çeken Derya Yanık ile ilgili medyascope.tv’de açıklamalarda bulundu.
Ruşen Çakır, yeni bakan hakkında toplumsal medyada yaptığı araştırmada farklı bir duruma rastladığını söyledi.
Çakır şunları kaydetti: “Twitter’a baktığımda kendisini engellemiş olduğumu gördüm. Neden engellemişim? Anladığım kadarıyla çok eski, daha Medyascope yokken Twitter’ın birinci vakitlerinde olan bir şey, benim muhtemelen Vatan’da yazdığım vakitlerde, referandumla ilgili bir şeyde bana, tenkit demeyeyim de bir şeyler söylemiş. Kendisi, ‘Ruşen Çakır’ın tahlilci diye gezdiği bir ülke diye burası!’ demiş. Ben tahlilci diye gezmiyorum, gazeteciyim. Ve zati pandemi nedeniyle de gezemiyorum. Bu bayağı, eski. 2014’te bayağı geziyorduk, yurtiçinde hatta yurtdışında. Tahlilci lafı sevdiğim bir laf değil. Yeni bakanımız Derya Hanım bu türlü birisi aşikâr ki. Ve esasen çabucak bakan olduğu açıklanır açıklanmaz, kendisinin değişik toplumsal medya paylaşımları ortaya atıldı. Devlet Bahçeli hakkında söyledikleri var. Onun söylediklerini vaktinde Recep Tayyip Erdoğan’da söylemişti. o bir yere kadar anlaşılabilir. Tabi bir de Fetullahçılık problemi var. Fetullahçılık ile ilgili olumlu kelamları var. Bu da aslında birçok AKP’linin, vazife alan bireylerin yada en süratli FETÖ düşmanlarının geçmişinde çok karşılaştığımız bir şey. Aslında çok yadırgatıcı bir şey değil. Aile ve Toplumsal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın İstanbul Sözleşmesi’nden yana olduğunu söylüyorlar fakat bunun bir manası yok zira kontrat yok. Kendisi benim gördüğüm anladığım kadarıyla kendisi bayağı bir siyasette kaliteye çok fazla değer veren birisi değilmiş, birazcık trollüğün sonlarında dolaşan birisiymiş üzere gözüküyor. Ama, bakan olduğu andan itibaren bunun değişeceğini iddia ediyorum. Umuyorum, bir vatandaş olarak da bekliyorum.” (HABER MERKEZİ)
