Maltepe Belediye Lideri Ali Kılıç’ın alkollü araç kullanırken kaza yaptığı ve karşı tarafa rüşvet teklif edildiği tezleri yeni bir boyut kazandı.
Maltepe Belediyesi Lideri Ali Kılıç, karıştığı trafik kazasını çalışanına yıktığını itiraf etti. Maltepe Belediye Meclisi’nin nisan ayı oturumunda konuşan Kılıç, hakkında çıkan argümanları yalanlarken belediyenin 2 Nisan günü yaptığı açıklamayı da yalanladı. Kazayı belediye çalışanı N.E.A’nın değil kendisinin yaptığını itiraf eden Kılıç, o gün göz operasyonu geçirdiğini ve çalışmalarına ilaç alarak devam ettiğini açıkladı.
“ANİDEN ÖNÜMDE DURAN ARACA VURMUŞ OLDUM”
Maltepe Belediye Lideri Kılıç şunları söyledi:
“Bu göz operasyonundan sonra rutin olarak belediye lider yardımcılarımızla, teknik takımımızla birlikte yaptığımız bir toplantıya katılma fırsatım oldu. Toplantı bittiğinde sürücüm izinliydi. Konuta giderken Turgut Özal Bulvarı’nda seyir halindeyken önümde bulunan beyaz bir araç ani fren yaptı. Ben de arttan önümde duran araca vurmuş oldum.
Taraflarca mutabakat sağlanmasının akabinde grubum aracın tamirat bedeli ile ilgili ayrıntıları yani gerekli havale ve eft süreçleri için alanda kaldılar. Yapılan araç tamirat bedeli 37 bin TL’dir.” dedi.
Ali Kılıç kelamlarına her sene İstanbul’da buna misal on binlerce kaza yaşandığını da ekledi.
CÜRMÜ ÇALIŞANA YIKMIŞLARDI
Maltepe Belediyesi, kazayla ilgili toplumsal medyada görüntüler yayınlanınca 2 Nisan günü bir açıklama yayınlayarak aracı müddetin Belediye Lideri Ali Kılıç değil bir işçi olduğunu duyurmuştu.
Maltepe Beleyesi’nden basın kuruluşlarına gönderilen açıklamada şu tabirler yer almıştı:
“Bazı basın yayın organları ve toplumsal medya hesaplarında bir çalışanımızın karıştığı trafik kazası üzerinden ortaya atılan savlar büsbütün gerçek dışı ve amaçlıdır. Basın ve Yayın Müdürlüğümüzde vazifeli olan N.E.A isimli çalışanımızın ihmali sonucu gerçekleşen trafik kazası geçtiğimiz yıl gerçekleşmiş olup yakın vakitle hiçbir bağı bulunmamaktadır. Kurumumuzun idare takımının olağan toplantısında misyonlu olan N.E.A isimli çalışanımız, toplantının akabinde Belediye Liderimizin sürücüsünün sıhhat meseleleri nedeniyle müsaadeli olması nedeniyle şoför olarak eşlik etmiştir. Seyir hali sırasında dikkatsizliğinin neden olduğu kazaya neden olmuş ve toplantı yerine yakın olması nedeniyle özel kalem müdürümüz ve lider yardımcılarımız tarafından ziyaret edilmiştir.”
NELER YAŞANMIŞTI?
Kazaya karışan aracı kullanan Pınar Keskin, kaza sonrası yaşananları cep telefonu kamerasına kaydetti. İmajların aylar sonra toplumsal medyada yer almasının akabinde, Pınar Keskin o gece yaşadıklarını anlattı.
“ALKOLLÜYDÜ, AYAKTA DURAMIYORDU”
Pınar Keskin, “Bu olay 26 Ağustos 2020 tarihinde gerçekleşti. Saat 21.30 civarlarındaydı. Araç benim değil, emanet bir araçtı. Arkadaşımız Deniz Beyin aracıydı. Arkadaşımızı iş çıkışı konutuna bıraktık. Eşime kıyıda cins atıp konutumuza o denli geçelim dedim. Maltepe Kıyı ışıklarda kırmızıda bekliyorduk. Gerimizden bir araç hızla bize çarptı. Olayın şokuyla anlamadım ne olduğunu sonra araçtan indim. Gerideki araçtan dumanlar çıkıyordu. Korktum geri çekildim, araç mı patlayacak diye. Sanırım şoförün emniyet kemeri takılı değildi. Geriden öne yanlışsız geldi, sersemlemişti aslında. İnsani bir durum, ‘geçmiş olsun bir şeyiniz var mı’ demek için yanına yaklaştım. Bir anda etrafımı müdafaa ordusu sardı. Çekiştiriyorlar beni, ‘aracı alın devam edin, yürüyün gidin’ diyorlar. Araçta mevcut bir kaza var, araç emanet. Ben araç sahibine ne derim. Daha sonra arbede ediyorlar bize derken araçtan Ali Beyefendi iniyor. Kendisini az çok basından gördüğüm için gözüm bir yerden ısırıyor üzere oldu. O esnada telefonumdan baktım, kimdir diye baktım Ali Kılıç. Emin oldum orada. Alkollüydü aslında ayakta duramıyordu. Fotoğraflardan da muhakkak olduğu üzere evvel bir beyefendi kolundaydı. Sonra ben koluna girdiğini söyleyince çabucak kolundan çıktı. Adım adım farklı bir araca yanlışsız ilerliyorlardı. Ali Bey’in yanında bir hanımefendi vardı, kendisi de korkmuştu panik halindeydi. Araca bindiler, ben araca yanlışsız koştum, önden de bir fotoğraf almak isterken müdafaalar beni engelledi” dedi.
“AMBULANSA BİNERKEN BENİ GERİ ÇEKTİLER”
Ali Kılıç gittikten sonra fotoğrafçısının direksiyona oturduğunu belirten Keskin, “Öyle bir şey yok, aracı siz kullanmıyordunuz’ dedim. Kendisi kullanıyor üzere süs verecekti ben buna müsaade etmedim. Tartışırken araçtan indi o esnada eşim araca bindi. Sağa sola bakarken orada bir cüzdan cüzdanın içinde Ali Kılıç, mazbata hepsini görmüş benim eşim. Maltepe Belediye Lideri Ali Kılıç olduğuna çok daha emin olduk. Hiç kimse orada olayı kabullenmek istemiyorlardı, olayı ört bas etmek istiyorlardı. Ben kendimi kanıtlayabilmem için görüntü çektim. Görüntüyü silmemi istediler. Basına göndermeyin vesaire dediler. Size 300 bin lira verelim, kaza yapan aracı da alın dediler. Ben bunları kabul etmedim. Sıcağı sıcağına araç sahibini aradım. ‘Bana Maltepe Belediye Lideri Ali Kılıç vurdu, olay yerine gelir misin zira Ali Beyefendi olay yerinden kaçtı’ dedim. Deniz Beyefendi de arkadaşıyla geldi. Olayın birinci başından itibaren orada bir beyefendi vardı. O da çok yardımcı olmuştu, beyaz bir araçla gelmişti. Görüntülerde mevcut. Kendisinin nasıl alkollü olduğunu o da gördü. Nasıl anladınız alkollü olduğunu soracak olursanız, araçtan indiğinde alkol kokuyordu. 155’i aramıştım zati polis geldi. Polis çok yardımcı oldu bize ancak polise tutanak tutturmadılar. Polis bekledi tutanağı tutmak için fakat ona da mahzur oldular. Ambulans geldi ona da mahzur oldular. Kazanın şiddetiyle emniyet kemerim takılı olmasına karşın göğsüm direksiyona vurmuştu. Bununla ilgili ambulansa binerken beni geri çektiler. Bir şey yok diyerek polisi ve ambulansı gönderdiler. Deniz beyefendi bana ‘Sen korkma biz anlaştık, ben bir ölçü para aldım, mevzuyu kapat’ dedi. Sonra olay yerinden herkes ayrıldı, en son da biz ayrıldık” diye konuştu.
“BUNU BASINA BEN SIZDIRMADIM”
Bu olayın aylar sonra nasıl gündeme geldiğini bilmediğini kaydeden Keskin, “Video ve fotoğrafları ben orada silmiştim. Bunu basına ben sızdırmadım katiyen. Basına kimler ne formda sızdırdı onu hiç bilmiyorum. Olay basına fikir fotoğrafçısı, kuzenim aracılığıyla bizi aradı. ‘Biz orada bu olayı kapatmıştık, belli bir bedel ödenmişti. Siz neden bunu basın organlarına yaydınız, bakın biz bundan sonra neler yapıyoruz.’ dediler. Bu bence üstü kapalı bir tehdittir. Bana ‘hukuki taraftan hakkımızı arayacağız’ deseler tamamdı. Kendimi bayan olarak koruyabilmek için emniyete gittim ve şikayet dilekçesi oluşturdum. Kuzenim üzerinden ağır bir baskı oldu tabirimi değiştirmemle ilgili. ‘Ben yanlış görmüşüm Ali Kılıç değildi’ diye görüntü atmamı istediler. Ben bunu kabul etmedim. Bir de şunun altını çizmek istiyorum. Benim maddi durumum epey elverişli. Benim belediyenin bana teklif etmiş olduğu paraya nitekim gereksinimim yok. Bu para bana da verilmedi. Bu alışveriş içinde yokum. Kamuoyunda farklı bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Güya ben parayı almışım ve tutanağı tutturmamışım üzere. Bu türlü bir şey yok. Maalesef ki vermiş olduğu demeçler yanlış beyanlardır. Benim devletin kasasından çıkacak bir paraya gereksinimim yok. Vatandaşın parası o. Bu parayı alanlar hesap versinler ben değil” biçiminde konuştu.
“BİZ KİMSEYE İFTİRA ATMIYORUZ”
Pınar Keskin’e yardımcı olan aile yakını Coşkun Temel ise “Pınar beni aradı panik halinde, ‘bana üstü kapalı bir şeyler söylüyorlar, çok korktum’ dedi. Esasen ses tonundan da anlaşılıyordu. ‘Eşinle benim yanıma gel’ dedim. Olay Maltepe’de gerçekleştiği için biz Küçükyalı Polis Merkezi’ne gittik. Tabirimizi verdik. Mevzu nöbetçi savcılığa intikal etti. Biz bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nin mahkemesine güveniyoruz” dedi.
