Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Fındık ve Fındık Mamulleri Bölüm Komitesi Lideri Mehmet Cirav, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’nin, 2021-2022 fındık ihraç döneminin 1 Eylül 2021-31 Mayıs 2022 tarihleri ortasındaki 9 aylık periyodunda 123 ülkeye fındık ihraç ettiğini belirtti.
Cirav, 287 bin 934 ton olarak gerçekleşen ihracattan, 1 milyar 700 milyon 495 bin 560 dolar gelir sağlandığını vurgulayarak, bir evvelki döneme nazaran ölçüde yüzde 25, kıymette ise yüzde 6 artış olduğunu aktardı.
Fındık ihracatının yüzde 50’ye yakınının Almanya ve İtalya’ya yapıldığına işaret eden Cirav, her devir olduğu üzere Avrupa’nın fındık ihracatında en büyük alıcı olduğunu belirtti.
“KISMI TALEP DARALMASI OLUŞTURDU”
Cirav, iktisatta yaşanan yüksek oranlı enflasyonun sorun oluşturduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
“Halkın gelir seviyesinde oluşan kayıpların üretim süreçlerinde duraksamalara yol açması, doğal olarak tüm hammadde eserlerinde kısa periyodik de olsa kısmi talep daralması oluşturdu. Bu durum da her eserde olduğu üzere, fındık ihracatımıza kısmi olarak yansıdı. Kısa müddetli şok baskıları oluşturan bu durumun düzelmesi ile piyasaların rahatlayacağını ve buna bağlı olarak da fındık talebinin artacağını umuyoruz.”
Dönemin birebir periyodunda, fındık ihracatının merkezi olan Trabzon’dan 61 ülkeye 97 bin 773 ton karşılığı 536 milyon 947 bin 539 dolarlık fındık ihracatı gerçekleştirildiğinin altını çizen Cirav, böylelikle toplam fındık ihracatının yüzde 32’lik kısmının Trabzon’dan yapıldığını tabir etti.
Cirav, Türkiye’ye net döviz girdisi getiren ve klasik ihraç eseri olan fındığın sürdürülebilir üretim ve ihracat artışının sağlanmasının değerini vurgulayarak, fındık tarımındaki tüm paydaşların, bu eserin tarım ve ticaretinden azamî faydayı sağlamalarının en öncelikli beklentileri olduğunu belirtti.
FİYAT SİYASETİ BEKLENİYOR
Yeni dönem fındık hasadının başlamasına 3 ay kaldığını anımsatan Cirav, “Hasat öncesinde hükümetimizin, mevcut ekonomik durum içinde yaşanan maliyet artışları ve enflasyon durumunu dikkate alarak, üreticiyi mağdur etmeyecek bir fiyat siyaseti açıklayacağı ümidini taşıyoruz” tabirini kullandı.
Cirav, tarımda kelam sahibi olan tüm ülkelerin tarımın stratejik bir dal olması gerçeğini görerek, siyasetlerini buna nazaran oluşturmaya ve tarımı daha da öncelikli hala getirmeye başladıklarını vurgulayarak, Türkiye’de de hem üretim hem ticaret kademelerinde tarım kesimine daha kapsayıcı ve kollayıcı, üretim artışını sağlayacak siyasetlere değer verilmesi gerektiğini kaydetti.