Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde misyon yapan 57 yaşındaki hekim M.B., 2021 yılında akciğer kanserine yakalandı.
Özel bir hastanede tedavi gören M.B., tabibin yazdığı ilacı, Toplumsal Güvenlik Kurumu (SGK) karşılamayınca kendisi satın aldı. M.B., o devir 2 kutu ilacı parası olarak 53 bin 839 lira ödedi. Bunun üzerine M.B., avukatı Volkan Çakır aracılığıyla İstanbul 10. Yönetim Mahkemesi’ne dava açtı.
Dosyayı inceleyen İstanbul 10’uncu Yönetim Mahkemesi, devletin herkesin sağlıklı bir hayat sürmesi için gerekli teşkilatı kurmakla, ömür hakkını toplumsal hukuk devleti ve adalet unsurları ile bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve toplumsal pürüzleri kaldırmakla ve toplumsal güvenlik hakkını sağlayacak gerekli önlemleri almakla vazifeli olduğunun altını çizdi.
“HUKUKEN MÜMKÜN DEĞİL”
Mahkeme, bu kapsamda toplumsal güvenlik hakkına sahip şahısların tedavi masraflarının ödenmesine ait tarz ve temellerin belirlenmesi için içlerinde davalı yönetimin de yer aldığı birtakım kurum ve kuruluşlara düzenleme yapma yetkisinin verildiğini lakin kelam konusu yetkinin veriliş emeli aşılarak ilgililerin sıhhat hizmetlerine ulaşmasının engellenmesi yahut ağır bir mali yük altında bırakılması sonucunu doğuracak biçimde uygulanmasının hukuken mümkün olmayacağını belirtti. Mahkeme, M.B.’nin kullanması için hekiminin uygun gördüğü ilacın, ‘bedel ödenecek ilaçlar‘ listesinde ve ‘hasta iştirak hissesinden muaf ilaçlar‘ listesinde yer almamasının Toplumsal Sigortalar ve Genel Sıhhat Sigortası Kanunu’na ters olduğunu belirterek 2 kutu ilaç parası olan 53 bin 839 liranın M.B.’ye, yasal faiziyle ödenmesi gerektiğine hükmetti.
Kararı pahalandıran M.B.’nin avukatı Volkan Çakır, “İdare mahkemesinin verdiği karar hayli kıymetli. Müvekkilim ile birebir durumda olan birçok vatandaşımız var. Bu stil kararlar onlar için de emsal teşkil ediyor. Yargıdan çekinmesinler, Anayasal hak olarak müracaatlarını yapsınlar” dedi.