Dünya koronavirüsün tesirlerini silmeye devam ederken Kim Jong-un başkanlığında yönetilen Kuzey Kore yeni bir salgın hastalık ile boğuşuyor.
İlk olarak perşembe günü ülkenin güneydoğusundaki Haeju kentinde ortaya çıkan hastalık ile ilgili beklenen açıklama geldi.
19 BİN 310 YENİ VAKA
Ülkenin devlet güdümündeki haber ajansı KCNA yüksek ateşten mustarip 19 bin 310 hadise olduğunu açıkladı.
Haberde bu olayların kaçının koronavirüs hastası kaçının yeni hastalıktan etkilenen şahıslar olduğuna dair bir bilgi yer almadı.
İngiliz SKY News ise kelam konusu birinci olarak perşembe günü bildirilen hastalığın en az 800 ailenin etkilendiğini duyurdu.
Ülke basınında yer alan haberlerde ise salgın hastalık ile çaba kapsamında içme ve kullanma suyunun güvenliğini sağlamak için çalışmaların sürdüğünün altı çizildi.
YİYECEK VE SU YOLUYLA GEÇİYOR
Uzmanlar, Kuzey Kore devlet medyasının “enterik hastalık” olarak tabir ettiği hastalığın yiyecek ve su yoluyla yahut enfekte şahısların dışkılarıyla temasla bulaşan bağırsak hastalıkları tifo, dizanteri yahut kolera olabileceğine dikkat çekerken, kelam konusu hastalıkların ülkede zati sıkça görüldüğü belirtildi.
Kuzey Kore 12 Mayıs’ta birinci Covid-19 olayını resmi olarak doğrulamış, 25 milyonluk ülke virüsün ismine atıfta bulunmadan arkası arkasına yüzbinlerce bireyde “yüksek ateş” belirtisi gözlendiğini dünyaya duyurmuştu.
Uzmanlar tıbbi ekipman yetersizliği nedeniyle kesin hadise sayısının tespit edilemediği yorumunda bulunurken, salgının birinci günlerinde devlet düzeneklerinin sıhhat krizini yönetmedeki başarısızlığından şikayet eden önder Kim Jong Un, acil durum ilan ederek önlemlerin artırılması talimatı verdiği kamuoyuna yansımıştı.
Kim Jong Un bu kapsamda ülke çapında Covid karantinaları buyruğu vermişti.
AŞI KARARI DEĞERLİYE MAL OLDU
Kuzey Kore, hem Çin üretimi Sinovac aşısı hem de AstraZeneca aşıları için kendisine yapılan teklifleri reddederek nüfusuna bir Covid-19 aşı programı uygulamadı.
Bu nedenle pek çok ülkede sonuna gelinen pandeminin bu ülkede tesiri sürdürmesinden korkuluyor. Uzmanlar ülkenin sert pandemi tedbirleri alarak Çin’dekine misal bir yol izleyebileceğinin de altını çiziyor.
Ülke, pandeminin başlangıcından bu yana sonlarını kapalı tutarak virüsü dışarıda tutmayı amaçlamıştı.
Bu siyaseti ise fakir ülkeye gerekli gereçlerin akışı büyük ölçüde azaldığından dehşetli bir ekonomik duruma ve besin kıtlığına yol açtı.