İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Belediye İş Sendikası ortasında 5 bin 250 personele yüzde 35-40 artırım sağlayacak toplu iş kontratı CHP Genel Lideri Kemal Kıçıdaroğlu’nun da katıldığı merasimle imzalandı.
Kültürpark Celal Atik Spor Salonu önünde yüzlerce personelin hazır bulunduğu merasime; CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Lider Yardımcısı Seyit Torun, CHP Genel Lider Başdanışmanı Tuncay Özkan, İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, CHP İzmir Vilayet Lideri Deniz Yücel, Belediye İş Sendikası Genel Lideri Nihat Yurdakul ve CHP milletvekilleri katıldı.
İşçiler, “İşçinin umudu Kemal Kılıçdaroğlu”, “Hak, hukuk, adalet”, “Zam, zulüm azap işte AKP”, “Gen gelecek, devran dönecek. AKP halka hesap verecek” sloganları attı.
“ASIL GÜCÜNÜZÜ HARCAMANIZ GEREKEN YER, SANDIK…”
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
“Beni sessizce dinlemenizi isterim. Gücünüze hürmet duyuyorum, alın terinize hürmet duyduğum üzere. Ancak asıl gücünüzü harcamanız gereken yer, sandık önünüze geldiğinde… Ve onun bir hafta öncesinde. Asıl güç orada.
Bakınız yüz binin üzerinde taşeron emekçisi vardı. Hiçbirisinin gerçek dürüst toplumsal güvenliği yoktu. Hiçbirisinin gerçek dürüst bir gelecek garantisi yoktu. Erzurum’dan başlayarak örgütledik biz bunları. Evvel dernekler kurdurduk, Türkiye’nin her tarafında. Sonra çıktık, bunun uğraşını verdik parlamentoda. Sokak sokak gayretini verdik ve yüz binlerce şahsa takım vermek zorunda kaldılar.
“SİZLER ÖRGÜTLÜ OLDUĞUNUZ VE ORTAK SES ÇIKARDIĞINIZ VAKİT GÜÇLÜ OLURSUNUZ”
Şu anda yeniden on binlerce taşeron çalışanı var. Onların da hakkını hukukun savunmak zorundayız. Sizler örgütlü olduğunuz ve ortak ses çıkardığınız vakit güçlü olursunuz. Bölünürseniz, ayrışırsanız; gücünüzü öbür alanlarda kullanamazsınız. Hakkınızı aramakta gereğince kullanamazsınız. Bu tuzağa hiç kimsenin düşmemesini isterim.
Bakın şu anda Türkiye’de, izlenen iktisat siyaseti ile 85 milyon insan bir avuç oligarka, saray beslemesine çalışıyor. 85 milyon derken, ‘acaba yeni doğan çocuk da vergi ödüyor mu?’ diye aklınıza soru gelebilir. O da vergi ödüyor. Emzik aldığınızda, süt aldığınızda, altına bez aldığınızda vergi ödüyor.
Nasıl oluyor da 85 milyon insan, bir avuç şahsa çalışıyor? Asıl üzerinde durmamız gereken noktalardan birisi o. Her biriniz vergi ödüyorsunuz. Açlık sonunun altında gelir elde ediyor, aylık alıyor; yüz binler. TÜİK’in önüne giderken, yalnızca emekçinin hakkını savunmak için gitmedim; çalışanın hakkını savunmak için, memurun hakkını savunmak için, emeklinin hakkını savunmak için, dul ve yetimin hakkını savunmak için…
Dul ve yetimler ayda kaç lira aylık alıyorlar biliyor musunuz? Kimileri 80 lira, kimileri 150 lira, kimileri 250 lira… Bunlarda vicdan var mı? Bunlarda ahlak var mı? Bunlarda insanlık var mı? 150 liraya, 250 liraya, 500 liraya; bir dul nasıl yaşayabilir?
“KARARLIYIM”
Bütün gerçekleri biliyoruz. Lakin sorunu çözeceğiz. Kararlıyım. Ne yaparlarsa yapsınlar. Hangi baskıyı uygularlarsa uygulasınlar. Hangi tazminat davalarını açarlarsa açsınlar. Hangi şiddete başvururlarsa başvursunlar, asla hak aramak için yolumuzdan dönmeyeceğiz, asla.
Sadece isteğim; sandığa giderken elinizi vicdanınıza koyup oy kullanacaksınız. Sizin üzere milyonlar var. Yüz binler var. Ve düşündüğünüzden daha büyük bir işsizler ordusu var. Meskende baba ile oğul yüz yüze bakamıyorlar. Baba işsiz, oğul işsiz. Bu türlü bir tabloyu asla kabul etmiyoruz. Bu türlü bir tabloyu asla hak etmiyoruz.
Yeni bir değişime ve yeni bir dönüşüme gereksinimimiz var. Düşünmeye muhtaçlığımız var. Sandığa giderken elimizi vicdanımıza koyup, bizden daha sıkıntı durumda olan aileleri düşünerek oyumuzu kullanmak zorundayız. O çerçevede hareket etmek zorundayız.
İşin özeti: Güzel uğurlu olsun, mukaveleniz. Darısı milyonlarca işsize. Darısı dul ve yetime. Onlar da inşallah bir gün huzur içinde yaşayacaklar. Onların da işi gücü olacak. Onlar da geleceğe umutla bakacaklar.”