Saadet Partisi Genel Lideri Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Karamollaoğlu, “Seçimleri yüzde 99,99 muhalefet kazanır demiştim. 10 binde 1, 100 bin de 1 ihtimal de bırakmıştım. Ama iktidar ortağı Sayın Bahçeli’nin bunun üzerine sarf ettiği nezaketsiz kelamlar gösteriyor ki, bu 100 binde 1 ihtimal de yok. Zira mantık tıpkı, zihniyet tıpkı değişmiyor ve bu türlü giderse sorunların tahlile kavuşması da mümkün gözükmüyor. İşte bugün diyorum ki, seçimleri Allah’ın müsaadesiyle iktidar kaybedecek, biz kazanacağız” dedi.
Karamollaoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu formda:
“Geçen hafta sonunda iki gün boyunca Trabzon’daydık. Tüm Türkiye’de olduğu üzere Trabzon’umuzda da değişime olan talebi, Ulusal Görüş siyasetlerine olan muhtaçlığı çok net bir halde ve bir kere daha gördük. İnşallah seçimlerde milletimizin teveccühüyle iktidara geldiğimizde hem Trabzon özelinde hem de Türkiye genelinde atacağımız adımlarla çok kısa müddette bu sorunları gidereceğimize, bu gereksinim ve talepleri karşılayacağımıza canı gönülden inanıyorum. Sorunlar ne kadar ağır olursa olsun; yaklaşım yanlışsız ve samimiyse, değerlendirmeler aklıselimle yapılırsa, önyargılar olmazsa, geçmiş yanılgılar tekrar edilmezse; sorunların süratlice çözülebileceğine, hatta varsayımlardan de daha kısa vakitte çözülebileceğine inanıyorum. Trabzon’umuz; çay ve fındık bahçeleri başta olmak üzere tarımıyla, endüstrisiyle, eşsiz hoşlukta olan yaylalarındaki turizm potansiyeliyle, limanıyla ve stratejik pozisyonuyla ve en kıymetlisi insan kaynağıyla büyük imkan ve potansiyele sahip bir ilimiz… Hiç kimsenin kuşkusu olmasın! Bu imkan ve potansiyel gerçek ve verimli kullanıldığı takdirde Trabzon, Türkiye’deki değişimin öncü ve örnek kentlerinden biri olacaktır.
“AVRUPA GÖÇ KONUSUNDA SORUMLULUK ALMALIDIR”
Daha evvel Yunanistan hududunda şahit olduğumuz insanlık dışı imajlar maalesef bu sefer de İspanya’nın Kuzey Afrika’daki topraklarında yaşandı. Fas’ta bulunan 20 kilometre karelik İspanya topraklarına girip, AB’den sığınma talebinde bulunmak isteyen 2 bin Afrikalı mülteci, İspanya ve Fas polisinin açtığı ateşe maruz kaldı. Olaylarda birinci belirlemelere nazaran maalesef 37 kişi hayatını kaybetti. Elbet ki göçmenlerin karşılaştığı bu acımasız müdahale ve insanlık dışı imgeler dünyada göçmenlere karşı yükselen nefret dalgasının bir uzantısıdır. Biz her ülkenin hudutlarını korumak üzere bir vazifesi olduğuna inanıyoruz. Lakin suçsuz ve savunmasız insanların vefatına sebep olacak hiçbir müdahaleyi de yasal göremeyiz… Göçmenlere yönelik bu sert müdahaleyi gerçekleştiren güvenlik güçlerini kınamak yerine tebrik eden ve olaylardan dolayı memnuniyetini lisana getiren İspanya Başbakanı’nı da şiddetle lanetliyorum.
“İKTİDAR İÇİN ‘SON ÇAĞRI’”
İktidarda bulunanlara bugün buradan bir defa daha davette bulunuyorum. Evvelden havalimanlarında ‘son çağrı’ diye bir anonsu yapılırdı. İşte bu davet da iktidardakiler için son davet olarak değerlendirmelerini rica ediyorum. Seçimlere, vaktinde yapıldığı takdirde dahi, 1 yıldan az bir vakit kaldı… Hani meşhurdur ve bu Yeşilçam sinemalarının de çok bilindik senaryosudur. ‘6 ay ömrünüz kaldı, ne yapmak isterseniz yapın.’ derler. İşte bu iktidarın en fazla 1 yıl ömrü kaldı, önlerinde son bir fırsat var. Çok kısa demeyin buna, zira biraz evvel Refah-Yol iktidarının 11 ayda ne kadar muazzam atılımlara imza attığını arz ettim. Siz buyurun, 20 yılda yapamadıklarınızı kalan 1 yılda gereken uğraşı, hassasiyeti, tutarlılığı göz önüne alarak emin olun başarabilirsiniz. Bunu yapabilmek için ister bizim dediğimiz yolu deneyin isterseniz gençlerin kendi ortalarında yaygın olan kullandıkları bir söz olarak, bilgisayarlarda tüm tuşlara tıpkı anda basarak tahlil bulmaya çalışın, fark etmez. Elinizi tutan yok. İktidara sesleniyorum; mahzur olan yok, önünüz açık, yetkileriniz neredeyse sonsuz. Ancak pahalı arkadaşlarım, görünen köy kılavuz istemiyor. Deneyim edilen bir şey, deneyim bir daha yapılırsa sonucun müspet olacağını beklemek mümkün olmaz. Bu arkadaşların ülkemizin sorunlarını teşhis kabiliyetini bütünü ile kaybettikleri için tahlil üretmekte de başarılı olamıyorlar.
“SEÇİMLERİ İKTİDAR KAYBEDECEK VE BİZ KAZANACAĞIZ”
20 yıllık deneyim ortada. Her tarafımız ne yazık ki dökülüyor, parçalanıyor lakin ülkemiz bir türlü arzı edilen düzeye yükselemiyor. İnsanlarımız sorunları halledilemiyor. Türkiye’nin bu sebeple yeni bir başlangıca gereksinimi olduğu ve milletimizin de bu bahiste kararlı olduğu biz bu seyahatlerimizde çok net bir biçimde görmeye başladık. Anketler de aslında bunu çok açık gösteriyor. Geri dönüşü olmayan bir istikamette ilerliyor insanlarımız. Hafta sonu söz etmiştim, seçimleri yüzde 99,99 muhalefet kazanır demiştim. 10 binde 1, 100 bin de 1 ihtimal de bırakmıştım. Lakin iktidar ortağı sayın Bahçeli’nin bunun üzerine sarf ettiği nezaketsiz kelamlar gösteriyor ki, bu 100 binde bir ihtimal de yok. Zira mantık birebir, zihniyet birebir değişmiyor ve bu türlü giderse sorunların tahlile kavuşması da mümkün gözükmüyor. İşte bugün diyorum ki, seçimleri Allah’ın müsaadesiyle iktidar kaybedecek, biz kazanacağız. 20 yıllık Ak Parti iktidarının enkazını da kesinlikle kısa bir vakitte kaldıracak. Son 5-6 yıldır Cumhur İttifakı’nın sebep olduğu nezaketsizliğe, hoşgörüsüzlüğe ve kutuplaşmaya daima birlikte bir son vereceğiz.
“SUNİ GÜNDEMLERLE KAYBEDECEK TEK BİR SANİYEMİZ YOKTUR”
Şahsi ikballerimiz ve partilerimizin çıkarları için değil; ülkemizin istikbali ve menfaatleri için sorumluluklarımızı kuşanacağız, bu makus gidişata son vereceğiz. İnsanımızın kasabın yolunu unuttuğu, bayram sevinci yaşamak yerine artan ulaşım maliyetleri nedeniyle bayramda memleketine gidememenin hüznüne kapıldığı bu sistem kesinlikle değişecek ve değişmeli. Lamı cimi yok! Bizim birilerinin daima olarak algı fabrikalarında ürettikleri yapay gündemlere takılıp kalacak, buralarda kaybedecek tek bir saniyemiz bile yok.”