İstanbul’da yapılan rüşvet operasyonunda gözaltına alınan ve ortalarında Kadıköy Belediyesi’nde vazifeli zabıta memurları ile besin mühendislerinin de bulunduğu 54’ü kamu vazifelisi olmak üzere toplam 224 kişi gözaltına alınmış, ortalarından 32 kişi ise tutuklanmıştı.
Kadıköy Belediyesi Lideri Şerdil Dara Odabaşı, operasyona ait Halk TV‘de açıklamalarda bulundu. Odabaşı, “Öyle bir algı yaratıldı ki ‘Kadıköy Belediyesi’nde 224 kişi gözaltına alındı’ diye. Bu türlü bir şey yok. Daha doğrusu ne var ne yok biz bilmiyoruz. Bana soru sorduklarında ‘bakalım’ diyordum zira bize bir bilgi verilmedi. Rastgele bir bildirimde bulunulmadı. Operasyon yapıldıktan sonra yalnızca kimi belediyenin yapmış olduğu süreçlerin belgesi istendi. Biz onları gönderdik. Oradan gördüğümüz, avukat arkadaşlarımızdan edindiğimiz, özgür bırakılan arkadaşlarımızdan duyduğum izlenim bana nazaran içi boş, bu türlü bir operasyon yapılmadan bize söyleselerdi biz zati bu işçi hakkında tahkikat yapar, savcılığa bildirirdik” dedi.
“PAZARTESİ DİLEKÇE VERECEĞİM’
“Siyasi operasyonun bir kesimi, itibarsızlaştırma hareketi. İktidar bir şey üretemiyor, toplumdan koptu. Bu fakat bu biçimde izah edilebilir, öbür bir açıklaması yok. Ben pazartesi günü savcılığa müdahil olma dilekçesi vereceğim bakalım neymiş” diyen Odabaşı, “Bu hatadan bu kadar tutuklamanın verildiğini birinci sefer gördük. 32 kişi tutuklandı. Örgüt şeması dedikleri şeyde örgüt yok. Örgüt olabilmesi için Yargıtay’ın bir sürü kararı var. 3-5 kişinin karışmış olduğu argüman edilen adapsız işler” diyerek devam etti.
“SAYIŞTAY RAPORUNU AÇIKLASINLAR”
Bu operasyonların belediye liderlerine gerçek yönelip yönelmeyeceğine ait soruyu yanıtlayan Odabaşı şunları söyledi:
“Bir siyasetçi olarak söyleyeyim. İktidarın toplumdan kopmaya başladıktan sonra doğal olarak karşısında rakibini itibarsızlaştırmak, küçük düşürücü bir gayret içerisine girdiler. Bunun ötesine de gidebilirler zira pervasızca yapıyorlar. Canan Kaftancıoğlu davası da bunun bir modülü. Belediye Liderlerine karşı bir gözaltı olabilir mi? Olabilir. Zira bir şeyin olup olmaması, davanın, soruşturmanın içeriğinden bağımsız… CHP’li bütün belediyelerde bir sürü müfettiş, her şey var. Aslında bizim bütün belgelerimizi, ihalelerimizi görüyorsunuz nedir bu dehşet? Ürküttükleri bir yapı var. Hizmet eden, çalışan belediyeler var tüm engellemelere karşın. CHP’li ve AK Partili bir belediyenin birebir mevzuda yapmış olduğu süreçler Sayıştay raporunu açıklasınlar. Kapalılık kararı olduğu için çok açıklayamıyorum lakin güleceğiniz kararlar var.
Sayın Mansur Yavaş kendisinden evvelki periyoda ait onlarca hata duyurusunda bulundu. Sayın Ekrem İmamoğlu müfettiş görevlendirdi, 31 evraka İçişleri Bakanlığı geldi el koydu. Olağanda aykırısı bir durum olsa bakanlığın kendi açması gerekirken, belediye ‘sen karışma’ dedi. Hani onlarla ilgili süreç? Bunları biz yapsak üstümüze tankla tüfekle gelirlerdi.”