Konya’nın Çumra İlçesinde 19 Haziran’da Merve Küçüktekin’in konutuna gelen yaklaşık 1,5 yıl evvel ayrıldığı nişanlısı Kontratlı Er Sabit Türk, kendini vazifeli üzere tanıtıp su tesisatına bakacağını söyleyerek kapıyı açtırdı.
Türk, elinde bulunan pet şişe içerisindeki yanıcı kimyasal maddeyi Küçüktekin’in yüzüne fırlattı. Yüzünde ve bedenindeki yanıklarla ağır halde yaralanan Küçüktekin, Konya Kent Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı.
Olay sonrası kaçan Sabit Türk, Ilgın ilçesinde polis grupları tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Türk, emniyetteki süreçlerinin akabinde çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“KELİMELER İLE YAPAMADIĞIMI KİMYASAL UNSUR İLE YAPMAK İSTEDİM”
Sabah gazetesinde tabirine yer verilen Türk, Çumra’ya, internette tanıştığı öteki bir bayanla görüşmek için geldiğini öne sürerek “17.30 sırasında Merve’nin konutuna gittim ve ‘Yeniden barışalım’ dedim. ‘Senin erkekliğine tüküreyim’ diyerek beni aşağıladı. Gururuma yediremediğim için o an çantamdaki pet şişeyi alıp, içindeki kimyasal maddeyi yüzüne hakikat fırlattım. Bir anlık hudut ile öfkeme yenilip ona ziyan vermek istedim. Sözler ile yapamadığımı kimyasal unsur ile yapmak istedim. Öldürmek üzere bir kastım yoktu. Kimyasal unsurun ziyan verebileceğini bilmiyordum” dedi.
ÖLÜMLE TEHDİT EDİYORDU
Dehşet anlarını anlatan Küçüktekin ise, “Nişanlanmadan evvel de bana ruhsal şiddet uygulamıştı. O periyotta müdafaa kararı da aldırmıştım. Nişanlandıktan sonra da devam edince ayrıldım. ‘Ben düzeldim, eskisi üzere olmayacağım, sana ziyan vermeyeceğim’ diyerek barışmak istedi. Bende daima reddettim. Bunu hazmedemedi. ‘İşe gidip geliyorsun, geziyorsun, gülüyorsun, eğleniyorsun’ diyerek tehditler savuruyordu. Daima rahatsız ediyordu” dedi.
Birlikte çekilmiş fotoğraflarını toplumsal medya hesabından kaldırmasını istediğini belirten Küçüktekin, “Arayıp kaldırmasını istedim. Bana, ‘senin hayatını mahvedeceğim, seni öldüreceğim. Kendi hayatımdan da her şeyden de vazgeçtim. Bir gün gelip karşına çıkacağım’ diye tehdit etti. Bende emniyete gidip şikayetçi oldum. Olaydan 2 gün evvel de telefonla arayarak yeniden tehdit etti” sözlerini kullandı.
“KENDİME GELDİĞİMDE BEDENİM YANIYORDU”
Olay günü işten konuta geldikten yarım saat sonra kapının çaldığını söyleyen Küçüktekin, “Çok yorgundum, açmak istemedim. Bir daha çalınca ‘kim o’ diye seslendim. ‘Abla su saatini bakacağız’ dedi. Kapıyı biraz açtığım anda, elindeki sıvıyı yüzüme sıktı. Nefesim kesildi, kendimden geçmişim. Bir müddet sonra kendime geldiğimde, bedenim çok acı verecek halde yanıyordu. Ellerim yandığı için telefonumu kullanamadım. KADES’e bastığımı hatırlıyorum. Çığlık atıp yardım istedim. Gözümü açtığımda hastanedeydim. Beni ne hale getirdi. Hayatımda olan bütün insanlardan uzak durmasını ve en ağır cezayı almasını istiyorum” dedi.