AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan kabine toplantısı sona erdi. Erdoğan, açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:
“Sayıları 550 bini bulan yoklama kaçağı gençlerimize bedelli askerlikten faydalanabilme yolunu açıyoruz. Kaçak yılına nazaran değişen oranlarda bir sayı ilavesiyle askerliğini bedelli yapmak isteyen gençlerimiz askerlik şubelerine başvurabilirler.
Muhakkak kurallarda uygulanan ve 31 Mayıs’ta müddeti sona eren Covid-19 müsaadeleri ile ilgili açık cezaevlerindeki mahkumların müsaadelerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz.
Geçtiğimiz 20 yıl eser ve hizmette ülkemizin altın çağı olarak tarihteki yerini almıştır. Tüm bu art plandan hareketle Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını, “Türkiye Yüzyılı” mefkuresi ile başlattığımız büyük atılımın sembolü haline getirmek istiyoruz.
Cumhurbaşkanlığı olarak, Bağlantı Başkanlığı’nın uyumunda kapsamlı bir yüzüncü yıl kutlaması oluşturduk. Ülkemize son 20 yılda nasıl çağ atlattığımızı gösterecek bu programı “Yüz Yılın İşini 20 Yıla Sığdırdık” ile hayata geçireceğiz.
İkinci yüzyıla yeni bir heyecanla başlamayı umut ediyoruz. 2023 maksatları bizim için kısa vadeli atılımların birinci istasyonudur. Akabinde fethin 600. yılına 2053 vizyonumuz geliyor. Tüm vizyonuyla şimdiden şekillendirmeye başladık. Malazgirt zaferinin bininci yılı 2071 vizyonuyla taçlandıracağız.
Muhalefet ise maalesef 1908’in bir adım ötesine geçememiş bir ruh haliyle “istemezükçülük” dışında rastgele bir maksada ve vizyona sahip değildir. Bizim ülkemizde gerçekleştirdiğimiz büyük demokrasi ve kalkınma ihtilalinin eksikleri hatta yanılgıları olabilir. Bunları açık yüreklilikle ortaya koyacak, kazanımları kabul edip eksiklikleri tamamlayacak bir muhalefet ile her şeyi konuşmaya hazırız.
Hayat pahalılığı başta olmak üzere, çeşitli ıstıraplara maruz kaldığımız bir gerçektir. Türkiye, bugün yaşadığı düşünceleri elbette hak etmiyor.
Muhalefeti de kendi kısır dünyasıyla kendi iç çekişmeleri ve ayak oyunlarıyla, kendi kifayetsiz gündemiyle başbaşa bırakıyoruz.
Bundan sonraki önceliğimiz, insanımızın refah düzeyini artıracak siyasetler olacaktır. Önümüzdeki aylarda bu doğrultuda yeni adımlar atarak hayat pahalılığının insanlarımız üzerindeki yükünü azaltmayı sürdüreceğiz.
Biz bu yıl “Stratejik Kurul Toplantısı” yapacaktık. Artık benim için Miçotakis diye birisi yok. Kendisiyle bu türlü bir görüşme yapmayı asla kabul etmiyorum. Zira biz kelamında duracak, şahsiyetli, onurlu siyasetçiler ile yola gideriz. Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün. Kimlerle görüşecekse, kimlere nasıl üsler kurduracaksa buyursun kurdursun; biz bize yeteriz.
F-16 konusunda da ABD herhalde Miçotakis’in ağzına bakarak karar vermeyecektir.
Makus siciliyle her iki ülkede de hala devam eden Türkiye zıddı yaklaşımları kabul edilemez bulduğumuzu tabir ettim. Daha dün, Stockholm sokaklarında PKK,YPG önderlerinin posterleriyle yürüyüş yaptılar. Ben artık sesleniyorum. Bak bana neler söyledin, buyur. Caddelerde teröristeler bağırarak yürüyor, senin polisin de koruyor.
Yalnızca orası mı? Almanya caddelerinde de bu çeşit şovları yapıyor. Alman polisinin müdafaası altında yapıyor. Lakin bizim vatandaşlarımızdan rastgele birisi bir yanlışlık yaptığı vakit yere bastırıyor ve dayanılmaz acılar çektiriyor. Bütün bu olaylardan sonra bizden kimileri hala barış dostluk.. Olmaz bu türlü bir dostluk. Siz fakat terör örgütleriyle kol kola yürüyorsunuz.
Biz işimizi biliyoruz. Atılması gereken adımları nasıl atacağımızı da biliyoruz. Münasebetiyle bu ülkelerin terör örgütlerine fiili ve siyasi dayanak vermekle Türkiye’den NATO üyeliğine evet demek ortasında bir tercih yapmaları bunun da somut emalerini ortaya koymaları gerektiğini söyledim.
Türkiye için, tehdit oluşturan terör örgütlerine her çeşitliği takviyesi vererek, teröristleri koruyup kollayanlar, bize karşı sergiledikleri ciddiyetsiz ve kibirli hallerinden vazgeçmelidir.
Somut uygulamalarda bu değişimi gördüğümüzde Türkiye olarak üzerimize düşeni yerine getireceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın.