Edirne Cezaevi’nde tutulan eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş, iktidarın kendilerini içeride tutmassının bedelini halk takviyesini kaybederek ödediğini söyledi. Medyascope’tan Ferit Aslan’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, ittifak konusunda ise HDP’ye ve kitlesine saygılı yaklaşan herkesle işbirliği yapılabileceğini lisana getirdi.
Demirtaş’ın birtakım sorulara verdiği cevaplar şöyle:
Yaklaşık beş yıldır cezaevindesiniz ve sizin hakkınızda televizyonlarda daima her türlü şey söyleniyor (hakaretler, terörist yakıştırması) lakin sizin dört duvar ortasındaki iletileriniz da televizyonlarda tartışılıyor, gündem haline getiriliyor. Bunun neye bağlıyorsunuz?
Zira ben tek başıma bir birey değilim, Türkiye’nin üçüncü büyük partisinin uzun müddet yöneticiliğini yaptım, artık de üyesiyim ve ayrıyeten büyük bir halk kitlesinin gönülden dayanağını ve sevgisini yanımda hissediyorum. Gücümü de tüm bunlardan alıyorum.
Bana hakaret etme yarışına girenlerin telaffuzları, örneğin bana yönelik “terörist” ithamları ve hakaretleri, kendi ahlaki düzeylerini ve siyasi pespayeliklerini gösteriyor. Bu hakaretleri, yapanlara iade ediyorum ancak çok da umurumda değil aslında.
Üçüncü ittifak teklifiniz önemli bir tartışmaya neden oldu. Bunu biraz daha açar mısınız? HDP’nin öncülüğündeki bir ittifakın oluşma ihtimalini nasıl görüyorsunuz mevcut durumda?
HDP zati kurumsal olarak demokrasi ittifakını uzun müddet savundu. Bu siyasi bir modeldir, seçim ittifakı önerisi değildir. Daha fazla, toplumsal çabayı büyütmek ve siyasi işbirliklerini hayata geçirebilmek emeliyle uğraş paydaşlığı kurmaktır. Yani demokrasi için birlikte uğraş etme iradesidir. Bunun bir seçim ittifakına dönüşüp dönüşmeyeceğine, seçim sürecinde duruma bakılarak karar verilir.
Şayet bugünkü muhalif ittifak bileşenleri, demokrasi uğraşında HDP ile yan yana durmaktan çekinirlerse HDP demokrasi gayretinden vazgeçecek değildir. Tek başına da kalsa unsurları doğrultusunda gayret yürütmeye devam eder. Bunu yaparken de nicel durumuna bakmaksızın birçok siyasi parti ve sivil toplum örgütüyle görüşerek üçüncü bir ittifakı harekete geçirebilir. Seçim vakti gelince de demokrasi ittifakı olarak öbür ittifaklarla prensipler çerçevesinde görüşmeler, işbirlikleri yapılabilir.
HDP rastgele bir ittifaka dahil değil diye mecburen ve kerhen öteki bir ittifakı desteklemek zorunda değildir. HDP seçmeni fakat görüşmeler, ilkesel uzlaşmalar ve ahlaki bir tabanda kurulacak işbirlikleriyle harekete geçecektir. HDP’yi yok sayan, HDP kitlesine, seçmenine her gün hakaret eden kişi ve kümeler şahsen HDP seçmeni eliyle asla iktidar olamazlar. Bununla birlikte demokrasiyi savunan, barış ve özgürlüklerden yana olan, HDP’yi eleştirse de HDP’ye ve kitlesine saygılı yaklaşan herkesle işbirliği yapılabilir.
Olağan bunlar tümüyle benim şahsî fikirlerimdir, kurumsal olarak HDP’yi bağlamaz. Ben fikrimi tabir ederim, elbette HDP idaresi tüm niyetleri, teklifleri olduğu üzere benimkileri de tartışır ve alacakları karar ben dahil tüm HDP’lileri bağlar. Bizdeki demokrasi bu formda işliyor ve hepimiz buna saygılı yaklaştığımız için HDP kendi bütünlüğünü ve gücünü muhafazaya devam ediyor.
Bir gazeteci (Abdülkadir Selvi) üçüncü ittifak çıkışınızın siyasette karşılık bulduğunu fakat HDP ve Kandil’in bundan mutlu olmadığını, sizde eksik olan tek şeyin yeteri kadar yiğit olmamanız olduğunu yazdı. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Nitekim bir şeyler söylemek isterdim lakin ismini andığınız şahsa yanıt vererek değerli sözlerimi ziyan etmek istemiyorum.
Bugüne kadar mahkemelerde hiç tahliye talebinde bulunmadınız. Bu haliniz bu türlü devam edecek mi? Cezaevinden çıkmanıza halkın karar vereceğini söylüyorsunuz, bunu yakın vakitte mümkün görüyor musunuz?
Evet, şimdiye kadar hiç tahliye talep etmedim, etmeyeceğim de. Tahminen iktidar bizleri bu halde içeride tutabilir ancak kendisi de bunun bedelini halk takviyesini kaybederek siyaseten ödüyor. Münasebetiyle hapisliğimiz boşuna çekilen zulümler değil. İktidar eriyor, halkın iradesi büyüyor. Bizleri özgür kılacak olan da işte halkın bu iradesidir.
Biz kimseden merhamet dilenmiyoruz, mahkemelerden yalnızca adalet bekliyoruz. Adalet yok diye de ağlayıp sızlanmıyoruz. Çaba ediyor, direniyoruz.
Bizleri içeride tutanlar son mahallî seçimlerden ders çıkarmamışlarsa yapacak bir şey yok. Biz direnmeye devam edeceğiz. Yani dewamke 🙂
