CHP Genel Lider Yardımcısı Ahmet Akın, elektrikte piyasasında uygulanmaya başlanan tavan fiyat uygulamasının iki ayda ikinci defa değişmesiyle ilgili açıklama yaptı. Elektrik üretim maliyetlerindeki artışın ulusal tarifeye artırım olarak yansıyabileceğine dikkat çeken CHP’li Akın, özetle şunları lisana getirdi:
“ELEKTRİK KULLANMAK TÜRKİYE’DE LÜKS OLDU”
“AK Parti, yüzde 127’yi bulan Cumhuriyet tarihinin en yüksek elektrik artırımını yılbaşında hayata geçirmişti. Toplumsal tarife olarak kullanılması gereken kademeli tarifeyi artırım yapma aracına dönüştüren iktidar, gelen yansıların akabinde KDV indirimi üzere göstermelik adımlar atmıştı. Buna rağmen yapılan fahiş artırımlar hala geçerlidir. Temel bir hak olan elektrik kullanımının lükse dönüştüğü Türkiye’de resmi bilgilere nazaran 2021 yılında 3,5 milyon abonenin elektriği faturasını ödeyemediği için kesilmiştir.
“LİRA BEDEL KAYBETTİKÇE ÜRETİM MALİYETİ ARTIYOR”
İktidarın yanlış para siyasetleri nedeniyle Türk Lirası’ndaki bedel kaybı sürmektedir. İthal kömür ve doğal gaz üzere dışa bağımlı girdilerle üretim yapan elektrik santrallerinin maliyetleri bu kapsamda daima artmaktadır. İktidar elektrik üretimindeki maliyet artışını frenleyebilmek gayesiyle, piyasasına sunulan tekliflerin arz ve talebe nazaran eşleşmesiyle belirlenen piyasa takas fiyatına (PTF) müdahale ederek 1 Nisan 2022 prestijiyle tavan fiyat belirlemiştir.
“TAVAN FİYATIN YÜKSELMESİ ARTIRIM MÜMKÜNLÜĞÜNÜ ARTIRIYOR”
PTF tavan fiyatı 1 Nisan 2022’de bir megavatsaat başına ithal girdili santrallerde 2 bin 500 lira, yenilenebilir ve yerli santrallerde ise bin 200 lira olarak belirlenmişti. Fakat 19 Mayıs 2022 tarihinde; evvel 2 bin 750 liraya çıkarıldı, sonra 1 Haziran 2022 prestijiyle de 3 bin 200 lira olarak uygulanması kararlaştırıldı. Böylelikle üretim maliyetlerini frenlemek emeliyle getirilen PTF tavan fiyat uygulaması iki ayda iki sefer değişmiştir. Bu durum iktidarın üretim maliyetlerindeki artışı durduramadığını göstermektedir. Yaz aylarında yaşanabilecek mümkün bir kuraklık durumunda ithal girdili santrallerin elektrik üretim oranının artması büyük bir artırım mümkünlüğünü gündeme getirecektir.
“YANLIŞ SİYASET VATANDAŞA ARTIRIM OLARAK YANSIMAMALI”
Türk Lirası’nda yaşanan harikulâde kıymet kaybının temel nedeni iktidarın uyguladığı yanlış para politikalarıdır. İktidarın yanlış siyasetinin sonucunda artan döviz kuru nedeniyle sonlandırılmak istenilmesine rağmen elektrikte üretim maliyetleri denetim edilememektedir. Üretim maliyetleri arttıkça ulusal tarifede artırım baskısı da artmaktadır. İktidarı uyarıyoruz: Üretim maliyetlerindeki artışın nedeni uygulanan yanlış siyasetlerle Türk Lirası’ndaki bedel kaybıdır. Münasebetiyle iktidar kendi yanlış siyasetinin faturasını vatandaşa elektrik tarifesinde artırım olarak yansıtmamalıdır.”