CHP İzmir Vilayet Başkanlığı, Yargıtay’ın Canan Kaftancıoğlu hakkında verdiği karara bugün yaptığı basın açıklamasıyla reaksiyon gösterdi. Vilayet binasındaki açıklamaya, Deniz Yücel’in yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, CHP İzmir Milletvekilleri Tacettin Bayır, Kamil Okyay Sındır, Sevda Erdan Kılıç ve Özcan Purçu’nun yanı sıra ilçe belediye liderleri, CHP ilçe liderleri ve çok sayıda partili de katıldı.
“SARAY REJİMİ, KAYBETTİĞİ BELEDİYELERİN HAZIMSIZLIĞINI YAŞIYOR”
CHP Vilayet Lideri Deniz Yücel, Türkiye’nin hukuk ve adaletin katledildiği karanlık, despotik bir devirden geçtiğini belirterek şunları söyledi:
“Tek adam rejimi tarafından yaratılan bu karanlık devirde, İstanbul Vilayet Başkanı’mız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na Yargıtay tarafından verilen onama kararı, tıpkı vakitte Türkiye’de hukukun üstünlüğünün, yargı bağımsızlığının ve en temel anayasal hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığının delilidir. Saray rejimi, başta İstanbul olmak üzere, hala kaybettiği belediyelerin hazımsızlığını yaşıyor. Bu hazımsızlığın, mahallî seçimlerden sonra, iktidarını kaybedeceği korkusuna dönüştüğünü görüyoruz ve yaşıyoruz. Saray rejimi, iktidarını kaybedeceği endişesiyle toplumun her bölümündeki despotik baskılarını giderek artırıyor. Lakin biliyoruz ki dehşetin ecele dermanı yok. Deva millettir, demokrasidir, sandıktır.”
“HUKUK VESAYET ALTINDA. ANAYASA RAFA KALDIRILDI”
Türkiye’de hukukun vesayet altında olduğunu ileri süren Yücel, şöyle konuştu:
“Ekonomiden dış siyasete her alanda ülkemizi ekonomik ve siyasi uçuruma sürükleyen, halkıyla dalga geçen, gündelik popülist siyasetlerle varlığını çaresizce sürdürmeye çalışan Saray rejiminin iktidarını kaybetme korkusu, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’na verilen ceza ve siyaset yapma yasağı ile beden buldu. O nedenle maddelerin, bilimin, sanatın, insan haklarının rafa kaldırıldığı bu karanlık ortamda, 2019 yılındaki ağır ceza mahkemesi kararına nasıl şaşırmadıysak Yargıtay kararına da şaşırmadık. Zira biliyoruz ki kamuoyu vicdanını yaralayan ve adalete olan itimadı bir sefer daha sorgulatan bu kararın kaynağı hukuk değil, ucube Saray rejimidir. Ülkemizde hukuk vesayet altındadır. Adalet yok edilmiş, Anayasa rafa kaldırılmıştır. İstanbul Vilayet Başkanı’mız, yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu hakkında verilen karar da hukuk ve adalete nazaran değil, Saray’ın vesayetçi rejiminin lisanıyla yazılmıştır. Bu karar, hukuksuz bir karardır. Millet ismine verilmeyen bu karar, vicdan sahibi tüm kalplerde kararsız olacaktır. Ve bu hukuksuzluğun muhatabı, yalnızca Canan Kaftancıoğlu değil tüm Türkiye’dir.”
“MAĞDUR EDEBİYATI YAPMAYACAĞIZ”
Deniz Yücel, CHP’nin köklerinin Kuvayi Milliye’ye dayandığını, davalarının demokrasi, hak, hukuk ve adalet olduğunu vurguladı ve şunları söyledi:
“Bizim davamız açlığa, yoksulluğa, haksızlığa karşı olanların davasıdır. Bu nedenle çabamız, bu ülkeyi aydınlığa çıkarma çabasıdır. Uğraşımız haktan, hukuktan, adaletten yana olanların gayretidir. Biz, onlar üzere ‘mağdur edebiyatı’ yapmayacağız; mağrur duruşumuzu, onurlu duruşumuzu sonuna kadar sürdüreceğiz. Her türlü hukuksuzluğun karşısında durduğumuz üzere bunun karşısında da dimdik duracağız. Bizler, Canan Kaftancıoğlu’nun yol arkadaşları olarak, hukuksuz tüm kararları tanımadığımız üzere bu kararı da tanımayacağız. Yol arkadaşımız Canan Kaftancıoğlu’nun uğradığı hukuksuzluk ortadan kalkıncaya kadar, adalet yine tesis edilene kadar durmayacağız, susmayacağız. Zulmün, zorbalığın hesabı soruluncaya kadar tüm demokratik direncimiz ve gücümüzle bu haksızlığın karşısında dimdik duracağız.”
“ZALİMİN ZULMÜ KARŞISINDA ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ”
21 Mayıs’ta İstanbul Maltepe’de haksızlığa, hukuksuzluğa ve adaletsizliğe ‘dur’ diyeceklerini vurgulayan Yücel, şöyle devam etti:
“İstanbul’dan yükselen güçlü sesimizle ucube Saray rejiminin ülkemizi uçuruma sürükleyen idare anlayışına ‘dur’ diyeceğiz. Sayın Genel Başkan’ımızın dediği üzere; hiç tasa etmeyin, zalimin zulmü karşısında asla geri adım atmayacağız. Yüreğimizle, aklımızla, mantığımızla ve halka duyduğumuz sevgiyle yolumuza devam edeceğiz. Adalet bu ülkeye ya gelecek ya gelecek. Şunu kimse unutmasın; Canan yüreklidir, Canan yavuzdur, Canan bizimdir. Canan Türkiye’dir.”