Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, attığı tweetler nedeniyle verilen 4 yıl 11 ay 20 gün mahpus cezası mutlaklaşan CHP İstanbul Vilayet Lideri Canan Kaftancıoğlu’nun parti üyeliğini düşürdü. Kaftancıoğlu, bu gelişme üzerine “Ne demiştik? Dehşetlerinin ecele yararı olmayacak!” açıklamasını yaptı. YETERLİ Parti’nin İstanbul Vilayet Lideri Buğra Kavuncu, Kaftancıoğlu kararı ve erken seçim ihtimaliyle ilgili Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı.
Kavuncu, Kaftancıoğlu’nun siyasi parti üyeliğinin düşürülmesiyle ilgili, “Bu hususlar birinci gündeme geldiğinde tutumumuzu net olarak belirttik. Siyasetin yargı eliyle muhalefeti susturma baskısı , gayreti, direnci kabul edilebilir bir tutum değil. Biz bunu yanlışsız bulmuyoruz. Siyaset legal bir yerdir, siyasete soğunan beşerler şeffaf ve açık bir halde resmi platformda kendileri ve kendilerine inan insanların kanılarını zikredeler ve gündeme getirirler. Bırakın engellemeyi iktidarın vazifesi siyasetçinin rahatlıkla sesini duyurabileceği imkanı sağlamaktır” dedi.
“BU UĞRAŞ DEVAM EDECEK”
İYİ Parti İstanbul Vilayet Lideri, “Ama bugün geldiğimiz noktada yalnızca mevkidaşıma yapılan değil birçok alanda bu eşitsizliğin uygulandığını, iktidarın kendinden olmayanları susturmak için her türlü aracı kullandığını, yolu denediğini; ürkütmek, hareket etmek, ötekileştirmek, düşmanlaştırmak ve bizim asla kabul etmek istemediğimiz o nefret lisanını kullanarak muhalefeti yıldırmak için teşebbüslerde bulunduğunu görüyoruz. Bunun en büyük ziyanını Türk demokrasisi görür” diye konuştu.
“Bunların çok fazla tesirinin olacağını düşünmüyorum” diyen Kavuncu, “Sonuçta İstanbul CHP Vilayet Başkanlığı, partinin mensubu olan vilayet delegelerinin seçimiyle oluşturulmuştur. Dolasıyla kağıt üzerinde bu vazife sonlandırılmış olabilir. Lakin fiiliyatta, pratikte kendisine inanmış ve kendisiyle birlikte yol yürüyen partililerle bu uğraş devam edecek” tabirlerini kullandı.
“ISRARLA O MAHKEME SÜRECİ TAMAMLANMIYOR”
İBB Lideri Ekrem İmamoğlu için de siyaset yasağı istenen davanın 21 Eylül’e ertelenmesi ve Kaftancıoğlu için verilen kararının “erken seçim” adımı olarak yorumlanıp yorumlanamayacağıyla ilgili şunları söyledi:
“Bunlar birbiriyle alakalı bahisler ise şayet, zati erken seçim yapılmış olmalıydı. Zira muhalefeti susturmak, yıldırmak üzere teşebbüsler ve telaffuzlar birinci değil. Hatırlayın daha evvel de bizim genel liderimize ‘seni tutuklatacağım’ demişti. Yeniden birebir zihniyet. Genel liderimizle ilgili başlatılmış bir mahkeme süreci var. Israrla o mahkeme süreci tamamlanmıyor. Biliyorsunuz, bana atılan bir iftirayla ilgili Savcılığa başvurmuştuk. 6 ay içerisinde bize karşı yapılanların bir iftira olduğu net olarak anlaşıldı. Birebir sürat birebir hız genel liderimiz konusunda gösterilmiyor. Orada da tekrar bir müdahale olduğunu görüyoruz. Dolasıyla bunlar erken seçim olsun olmasın, iktidarın daima uyguladığı yollar…”
“ERKEN SEÇİM OLMA İHTİMALİNİ ÇOK YÜKSEK GÖRÜYORUM”
Ekonomik gidişat, erken seçime gidilme ihtimalini çok fazla gündeme getiriyor. Şu anda çok güç bir süreçte Türkiye. Altından kalkılamayacak bir boyuta gelmiş durumda. Enflasyon, satın alma gücü, vatandaş perişan vaziyette. Adeta ne yaptığını bilmeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Orada durdukları her gün bu ülkeye ziyan. Vatandaşın iktisat altında yaşadığı bu ızdırabı sonlandırmak için bir an evvel getirmek zorundalar. Ben bundan ötürü bir erken seçim olma ihtimalini çok yüksek görüyorum.