Mehmet Acet’in bugünkü köşe yazısı şöyle;
Cumartesi akşamı gece yarısına yanlışsız bildiri yayınlayan 104 emekli amiralle ilgili, kıymetli gelişmeler yaşandı.
Pazar sabahı süratlice re’sen soruşturma başlatan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu emekli amirallerden 10’u için gözaltı süreci uyguladı.
Öteki yandan bildiriyi yayınlayan emekli amirallerin muhafazalı lojman ve muhafazalarının iptal edilmesi de Ulusal Savunma Bakanlığı’nın gösterdiği refleksin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından kıymet taşıyor.
Savcılığın, soruşturmayı yürütürken, imza atanlar ortasında ‘öncülük yapanlara’ öncelik verdiği anlaşılıyor.
Tabi burada asıl büyük soru, bu emekli amirallerin vazifedeki birtakım muvazzaf isimlerle alakalı olarak bu metni hazırlayıp hazırlamadıkları sorusu.
Bu sorunun maddi karşılığı varsa şayet, yeni bir cuntalaşma eğilimi karşımıza çıkabilir.
O nedenle, son derece önemli ve teyakkuz halinde olunması gereken bir durumla karşı karşıya olduğumuz ortada.
BİLDİRİNİN HEDEFİ NET: ORDU ESKİ GÜNLERİNE GERİ DÖNSÜN İSTİYORLAR
Bildiriye imza atan emekli amirallerin birçoğu kamuoyunda yakından tanınıyor.
Ne çeşit görüşlere sahip oldukları da bol bol çıktıkları televizyon kanallarında söylediklerinden biliniyor.
Pekala emelleri ne?
Ne talep ediyorlar?
En net bilgi şu:
Bu emekli amiraller ve varsa muvazzaf uzantıları, orduda tek tip Kemalist bir ideolojinin hakim ideoloji haline gelmesini istiyorlar.
FETÖ temizlendikten sonra TSK bize teslim edilsin, diğer kimseler orduya girmesin görüşündeler.
Bir de, eski, en eski Türkiye’ye dönelim istiyorlar.
Yani, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vesayet sisteminin merkezinde yer aldığı, elindeki silahı demokratik sistemin üzerinde demoklesin kılıcı üzere sallandırdığı, gerektiğinde kullandığı bir model istiyorlar.
“Ne darbesi” dediklerine bakmayın.
15 Temmuz’dan evvelki bütün darbeler bu zihniyetin eseridir.
27 Mayıs öyledir.
12 Mart muhtırası da, 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta, 27 Nisan muhtırası da, bu zihniyetin yapıtıdır.
O yüzden, bu problemin üzerine ciddiyetle gidilmeli, bir cuntalaşma faaliyeti varsa ortaya çıkarılıp gerekenler yapılmalı.
ULUSAL SAVUNMA BAKANLIĞI’DAN GERÇEK VAKİTTE GERÇEK REFLEKSLER
Pazar sabahı, 3 Nisan muhtırasına en net yansılardan biri, Ulusal Savunma Bakanlığı tarafından verildi.
Gerçek vakitte, içi dolu, güçlü cümlelerden oluşan bir açıklama yapıldı.
Bu yapılanın demokrasiye ziyan vermekten, TSK işçisinin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemekten ve düşmanları sevindirmekten öbür bir işe yaramadığı net bir formda lisana getirildi.
Dün, Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) ve Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) lider ve idare konseyi üyelerinin Ulusal Savunma Bakanı Akar’la bir ortaya gelmeleri, kıymetli bir gelişme olarak kayda geçti.
Emekli askerleri temsil eden resmi dernekler olmaları hasebiyle bu duruşu göstermeleri yerinde bir davranış oldu.
HABER7
