Belediyelerin organize ettiği seyahatlerle insan kaçakçılığı yapıldığı tezleriyle ilgili tartışma sürerken, Almanya’ya giden bir kişinin anlatımı, bu formülle bilinenden çok daha fazla kişinin kaçırıldığını anlattı.
HaberTürk muharriri Sevilay Yılman bugünkü yazısında, yurt dışına giden H.B. ile yaptığı röportaja yer verdi.
‘YETER Kİ VEREBİLECEĞİNİZ 6 BİN EURO’NUZ OLSUN’
“Nasıl oldu bu tertibe dahil olman? Nereden duydun bunu? Ya da kim söyledi?” sorusuna, “Kimsenin bir şey söylemesine gerek yok ki… Bingöl’de yaşayan herkes zati bu yolla Almanya’ya gidildiğini biliyor. Kâfi ki verebileceğiniz 6 bin Euro’nuz olsun…” diyen H.G., “20 bin Euro’yu veren kek de var. Benden de evvel 10 bin istediler. Dedim benim hepi topu 6 binim var. Öteki da verecek param yok. Eli mahkum kabul ettiler” diye konuştu.
15 GÜNDE GRİ PASAPORT
H.G. pasaportu elde etme süreciyle ilgili de şunları anlattı: “Valla hiçbir şey yapmadan oldu. Bana dediler nüfus cüzdanınla parayı getir, gerisini bize bırak. O denli de oldu. Parayı götürdüm söyledikleri emanetçi adrese. 15 gün sonra gri pasaport elimdeydi….”
Parayı Bingöl merkezde bir kuyumcuya götürdüğünü söyleyen H.G., Almanya’ya gidişini de şöyle anlattı: “Sonra tarih verdiler. Otobüsle götüreceğiz dediler. Bindik otobüse çıktık yola. Hiç sorun yaşamadan da vardık Almanya’ya… Esasen birebir kente de gelmedik. Hepimiz değişik kentlerde indik. Essen, Hannover, Bremen… Ben Hamburg’u istedim. Zira akrabalarım buradaydı…
‘BU İŞİN MERKEZİ BİNGÖL’DÜR’
Bir otobüs dolusuyduk… Ancak bakın ben size bir şey söyleyeyim mi? Siz sanıyorsunuz ki 45-50 kişidir bu yolla çıkan. Bu yanlış bilgi. Sadece bizim Bingöl’den benim tanıdığım, burada hala görüştüğüm 150 kişi var.
2019-2020 yılları ortasında Bingöl’den en az 450-500 kişi bu türlü çıkarıldı. Bu işin merkezi de Bingöl’dür. Siz oraya düzgünce bir bakın bence. Zira bu işin temel mimarı sizin de yazınızda yazdığınız üzere Ali Ayrancı’dır. Bingöllüdür kendisi ve etrafı çok geniştir. Eli kolu çok uzun bir vatandaştır… Bir de Sedat diye biri var. Soyadını bilmiyorum lakin İstanbul’da yeniden Bingöllü biri…”
‘BURADA HER GÜN ET YİYORUM, AÇTIM YAV!’
H.G., “Memnun musun pekala? Pişmanlık duyuyor musun?” sorusuna da şöyle cevap verdi:
“Niye pişman olayım ki? Burada her şey var. Orada iş yoktu, güç yoktu. Açtım yav. Bak düşün burada her gün et yiyorum. Ben orada et yiyemiyordum. Eşim vefat etti. Bir tane oğlum var. Onu keyifli edecek kadar para kazandıktan sonra gerisi değerli değil… Benim ne kabahatim var? Ben bana bu türlü bir imkan sunulmuş bunu kullanmışım. Kime deseler seni bu yolla Avrupa’ya götüreceğiz. Kim yok der? Haftada 3 ya da 4 otobüs geliyor. Düşünün…”
