ANKARA – HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Meclis Başkanlığına, “Ermeni Soykırımı’nın Tanınması, Soykırım Faillerinin İsimlerinin Kamusal Alandan Kaldırılması ve Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi verdi.
Paylan teklifle ilgili yazılı açıklamasında, “24 Nisan 1915 Ermeni halkının Büyük Felaketinin başlangıç günü oldu. Ermeni Halkı anavatanlarından, yurtlarından, kasabalarından, kentlerinden topyekûn göç yollarına sürüldü ve büyük çoğunluğu göç yollarında katledildi. Bu katliamdan babaannem üzere yetimler hayatta kaldı. O yetimler, tam 106 yıldır adalet arıyor. Babaannem bu adaleti göremeden bu dünyadan göçtü. İkinci nesil olan babam da bu adaleti yaşayamadan hayatını kaybetti. Ben üçüncü jenerasyon Türkiyeli bir Ermeni olarak bu adaleti Türkiye’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde arıyorum” dedi.
‘ERMENİ HALKININ ACISI İLE YÜZLEŞMELİYİZ’
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Ermeni Soykırımı’nı tanıması için yasa teklifi verdiğini belirten Paylan, “Ermeni Soykırımı bu topraklarda gerçekleşti ve Ermeni Soykırımı’nın adaleti lakin bu topraklarda, Türkiye’de sağlanabilir. Türkiye, Ermeni Soykırımı’yla yüzleştiğinde; öbür meclislerin, parlamentoların ne dediğinin hiçbir değeri kalmayacaktır. 106 yıldır Ermeni Soykırımı inkâr edildiği için bu problem öbür meclislerin, diğer devlet liderlerinin konusu olmaya devam etmektedir. Ermeni halkının acısını, ilişkin olduğu topraklara, bu topraklara Türkiye’ye taşımalıyız. Ermeni halkının acısıyla yüzleşmeliyiz ve bu acıyı adaletle dindirmeliyiz” daveti yaptı.
1 MİLYONUN ÜZERİNDE ERMENİ YOK EDİLDİ
Teklifin münasebetinde, Osmanlı İmparatorluğu dağılırken, tek kimliğe dayalı bir ulus inşa etmek hedefiyle, Müslüman olmayan halkların sürülmesine karar verildiği, Süreksiz Tehcir Kanunu ile Ermeni halkının kadim topraklarından sürüldüğü, büyük çoğunluğunun yaşadıkları yerlerin civarında ve göç yollarında katledildiği tabir edildi. Münasebette, “O devir evvel Dahiliye Nazırı, daha sonra Sadrazam olan Talât Paşa’nın tuttuğu günlüklerde dahi, 1914 ile 1917 ortasında, 1 milyon 150 bin Osmanlı Ermenisinin ‘yok edildiği’ bilgisi yer almaktadır” denildi.
Tehcir Kanunu’nun başta Ermeniler olmak üzere Süryani, Keldani ve Ezidi halkları için de büyük yıkımlara yol açtığı tabir edilen münasebette, 1915’te başlayan bu büyük kabahatin inkârının 106 yıl boyunca cürmün tekrarına yol açtığı, Türkiye’de azınlıklara karşı tekraren nefret hataları işlendiği kaydedildi.
Münasebette, “Türkiye’nin imparatorluk geçmişi ve Cumhuriyet tarihinde insanlığa karşı işlenen hataları tanıması ve adaletini sağlaması gerekmektedir. Bu tarafta koyulacak irade, bir asrı aşkın müddettir, hepimize kimliklerimizden ötürü zulmeden soykırımcı geleneği devletten arındıracaktır” denildi.
‘ERMENİ HALKININ YARASINI GÜZELLEŞTİRECEK TEK MECLİS’
Soykırımdan sonra hayatta kalan Ermenilerin, başlarına gelen büyük felaketin adaletini bulmak için 106 yıldır gayret ettiği, dünyada çok sayıda devlet ve eyalet parlamentosunun, Ermeni Soykırımı’nı tanıdığına vurgu yapılan münasebette şöyle denildi:
“Ancak bu kararlar Ermeni halkının yarasını iyileştirmemiştir. Ermeni halkının Büyük Felaketi, olması gerektiği yerde, Türkiye’nin meclisinde konuşulmalı, ismi konulmalı ve adaleti sağlanmalıdır. Bu sağlanırsa, öteki ülkelerin devlet liderlerinin ve parlamentolarının bu hususta söyleyeceklerinin bir kıymeti kalmayacaktır. Ermeni halkının yarasını güzelleştirecek tek meclis Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir. Ermeni Soykırımı, siyasi bir kararla, periyodun siyasetçileri ve kamu vazifelileri tarafından, bu topraklarda uygulanmıştır. Talat, Enver, Cemal paşalar, siyasetçilerdi. Ermeni Soykırımı’nın adaleti milliyetçi tarihçiler tarafından değil, lakin vicdanlı siyasetçiler tarafından ve bu topraklarda sağlanabilir. Ermeni halkının yaşadığı Büyük Felaket’in isminin hakikate uygun biçimde konması, büyük cürmün Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından tanınması, Ermeni Soykırımı mağdurlarının 106 yıl sonra dahi olsa adalete kavuşması ismine Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin sorumluluk alması gerekmektedir.” (HABER MERKEZİ)
