Kırkpınar, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi ve kendisini ulusal iradenin üstünde gören zihniyetin birtakım temsilcilerinin, kelamda bildiriyle siyasete akıl, millete ayar verme cahilliğine düştüğünü söyledi.
Yıllardır içeride ve hudut ötesinde, vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız uğraş sürerken ortalıkta gözükmeyen emekli zatların, uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığını üstlendiğini lisana getiren Kırkpınar, “Kahraman milletimiz, 15 Temmuz’da sırf FETÖ’cü darbecileri değil, tıpkı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömmüş ve hak edenlere, hak edilen karşılık verilmiştir.” diye konuştu.
Millet iradesini geri götürmek isteyenlere, demokrasinin asla geri gitmeyeceği davetinde bulunan Kırkpınar, şöyle devam etti:
“Vesayet nostaljisi içinde olanlar ve milletin temsilcisine parmak sallama hadsizliğini gösterenlerin karşısında güçlü demokrasi ve güçlü siyasetimiz mevcuttur. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğindeki Türkiye, Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerini cansiperane halde korurken, Kapalı Maraş’ı açarak Kıbrıslı kardeşlerimize sahip çıkarken, Azerbaycan’ın Karabağ’daki zaferine bütün gücümüzle katkı verirken, Ayasofya’nın zincirlerini kırarak ülkemizin egemenliğini tüm dünyaya haykırırken, hülasa Türkiye, artık eski Türkiye olmaktan çıkmışken gösterilen bu tutum ülkemize ve milletimize ihanet olarak hafızalarımızda yerini koruyacaktır.”
Emekli amirallerin, 15 Temmuz’da bir ortaya gelerek, yeniden bir bildiriyle neden FETÖ’nün hain darbe teşebbüsü karşısında bir kınama bildirisi yayınlamadığını soran Kırkpınar, şunları kaydetti:
“Ülkemiz ve egemenliğimize yönelik sayısız tehdit karşısında susanlar; Türkiye, maksatlarına yönelik kararlı adım attıkça konuşup yazmaya başladılar. Konuşmaları gereken yerde susup, susmaları gereken yerde konuşanlar bilmelidir ki vesayetin değil, demokrasinin hakim olduğu, cuntacıların değil, milletin kelamının geçtiği Türkiye’de haddi aşan tabirlerle yazılmış bir bildirinin hiçbir manası ve pahası yoktur. Türkiye’de bedel ödenmiş bir demokrasi vardır. Hala cunta ve vesayet hasreti içinde olanlar, ulusal iradenin ve sivil siyasetin üzerinde baskı kurmaya çalışanlar, karşılığını bizatihi milletten ve temsilcilerinden alırlar.
Ülkemizi geri götürmek isteyen vesayetçi zihniyetin muvaffak olması mümkün değildir. Başaramayacaklar. Bu karanlık zihniyetle çabamızı sürdüreceğiz. Millet iradesini tahrip etmek isteyen bu güruha hukuk çerçevesinde gerekli yanıt kesinlikle verilecektir. Bu bildirinin odağı, 15 Temmuz’u ‘kontrollü darbe’ olarak adlandıranlardır. Bu bildirinin müellifleri, bildiriyi destekleyen ana muhalefettir. Aziz milletimiz ne bu bildiriyi kaleme alan emekli apoletlileri ne de ona takviye veren muhalefeti asla unutmayacaktır. Biz bu bildiriyi şiddetle kınıyoruz.”
