Ankara Kent Hastanesi’nde vazife yapan Op. Dr. Zeynep Aslı Kaplan hamileliğinin 29 ve 33’üncü haftalarında Sinovac koronavirüs aşısı olmuştu. 20 gün evvel doğum yapan Kaplan’ın bebeği Uras Türkiye’nin antikorlu doğan birinci bebeği oldu. Kaplan bebeğinin doğuştan antikorlu olmasından keyifli olduğunu belirtti.
Bebek doğuştan antikorlu dünyaya geldi
Bebeğinin doğuştan antikorlu bir halde dünyaya geldiği için çok memnun olduğunu belirten Ankara Kent Hastanesi Bayan Doğum Hastanesi’nde vazifesini sürdüren Op. Dr. Zeynep Aslı Kaplan, “Ben 29 ve 33 haftalık gebe iken Sinovac aşısını olmuştum. Hamileliğimin 38’inci haftasında iken bebeğimiz sağlıklı bir halde dünyaya geldi. Ne gebelikte ne de sonrasında rastgele bir kahır yaşamadık. Merak ettiğimiz için biz de kort kanına baktık. Zira Amerika’daki çalışmalarda anne ve kort kanında antikor çıktığı gösterilmişti. Biz de tıpkı formda baktık ve Sinovac’ta hem benim antikorum oluşmuştu hem de bebeğin kort kanında antikora rastladık. Artık antikor varlığı bildiğimiz üzere bizi yüzde 100 korumuyor fakat bebeğimin aşılanma bahtı yok. Şimdi bebekler ve çocuklar aşılanmadığı için bebekte antikor olumluluğunun olması en azından bu devirde benim içimi rahatlatan bir şey. Tıpkı biçimde anne sütünde de antikorlar gösterilmiş, biz buna kendimiz de bakacağız birebir biçimde bebeğe de geçiyor mu diye. En azından bu periyotta, bebeğin hem doğumda hem de erken periyotta birinci 6 ay üzere bir mühlet anne sütünden geçen antikorlarla da korunma ihtimalinin olduğunu bilmek, bir anne için iç rahatlatıcı bir durum” tabirlerini kullandı.
Tıpkı grip üzere koronavirüs aşısı da hamilelikte yapılmalı
Aşının iki dozundan da sonra rastgele bir yan tesir ile karşılaşmadığını, bebeğin de ne hamilelik ne de doğum sonrası devirde sıhhat konusunda bir kahır yaşamadığını belirten Op. Dr. Kaplan, “Çevremde yeniden hekim arkadaşlarımdan bu devirde aşı olanlar var. Onlar şimdi doğumunu yapmadı ancak onlarda da aşı sonrası rastgele bir yan tesir olmadığını biliyorum. En fazla halsizlik, aşı yapılan kolda ağrı üzere bir şeyler duydum etrafımda de. Hamilelerde hemen inançlı olduğuna dair, insanların da içinin rahatlaması için çalışmalara muhtaçlık var. Fakat bilhassa bizim üzere risk kümesinde sıhhat çalışanlarının ya da başka risk kümesinde yer alan annelerin aşılanması hem gebelikte hem doğumda hem de erken periyotta, yeni doğanların korunması için yararlı olacaktır diye düşünüyorum. Bebekleri korumak için tek talihimiz gebelikte aşıların inançlı olduğuna dair ispatların ortaya çıkması ve sonrasında gebe annelerin de aşılanması olacaktır. Tıpkı grip aşılarında olduğu gibi” formunda konuştu.
Hamilelerle ilgili daha fazla dataya gereksinim var
Ankara Kent Hastanesi Bayan Doğum Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hasret Moraloğlu Tekin ise, “Ankara Kent Hastanesi pandeminin başından beri pandeminin merkez hastanelerinden birisi. Münasebetiyle burada çalışan sağlıkçıların çoğunluğu bu aşılama kümelerine katıldılar. Aslında bu yeterli bir şey elimizde bir data oluşabilecek. Biz de Ankara Kent Hastanesi Bayan Doğum Hastanesi olarak bilhassa hekim Aslı hanım üzere hamileyken aşı olan yahut emzirme periyodunda aşı olan tabip ve hemşirelerimizin, sıhhat çalışanlarımızın datalarını toplamaya başladık. Biliyorsunuz dünyada da Moderna ya da Pfizer/Biontech aşısının Faz-3 çalışmalarında aslında hamilelerle ilgili bir bilgi yayınlanmadı lakin bu çalışmalara tesadüfen alınan hamile ya da emziren anneler var. Onların da doğum sonrası sonuçları ile ilgili; negatif bir tesirin olmadığı ve bebeklerinde bir yan tesir olmadığını gösterdiler. Tabi ki daha fazla bilgiye gereksinim var. Biz bu manada biz Sıhhat Bakanlığı’na da başvurduk. Gayemiz bundan sonraki Faz-3 çalışmalarına, bu biçimde daha fazla hamile ve emziren anne verisini de koyabilmek. Elimizde daha fazla data birikmesini sağlayabilmek” biçiminde konuştu.
