ANKARA – Bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan Memleketler arası Çocuk Diyarı Sinema Şenliği, korona virüsü salgını nedeniyle 23-28 Nisan tarihleri ortasında online gerçekleştirilecek. Geride kalan üç yılda 30 bine yakın çocuğa yüz yüze ulaşarak dünyanın farklı ülkelerinden sinemaları çocuklarla buluşturan şenlik, bu yıl ise Türkiye’deki tüm çocuklara fiyatsız gösterimlerle erişmeyi amaçlıyor.
16 ülkeden 35 sinema, söyleşiler, uzman eğitmen ve sanatkarlarla hazırlanan atölyelerle çocukları çocukların gözünden anlatmayı amaçlayan şenliğin koordinatörü Şebnem Aktolga ile konuştuk.
‘https://cocukdiyari.muvi.com/ tr/movie’ adresi üzerinden gösterimlerin yapılacağı şenliğin pandemi şartlarında hazırlıklarını tamamladığını, sıkıntı periyottan geçen çocuklara nefes olmayı amaçladıklarını tabir eden Aktolga, “Festival kapsamında nitelikli bir program, konutlarında olan çocuklarla buluşacak” dedi ve sorularımıza şu karşılıkları verdi…
Milletlerarası Çocuk Diyarı Sinema Şenliği koordinatörü Şebnem Aktolga ‘FESTİVALİ GÜÇ BİR SÜREÇ İÇERİSİNDE HAZIRLADIK’
Çocukları çocukların gözünden anlatmayı amaçlayan şenlik, bu yıl pandemi şartlarında organize edildi. Hazırlık süreci nasıl gelişti? Pandeminin zorluklarını sizler de yaşadınız mı?
Pandemi sürecinden çok etkilendik. Çok zorlandık. Her yıl kasım ayında yaptığımız şenliği yapabilir miyiz diye kendi içerimizde toplantılar yaptık fakat ne yazık ki şenliği kasım ayında gerçekleştiremedik. Biz sponsorluklarla kendisini var edebilen festivaliz. Görüşmek için karşımızdaki kurumlarla bile dert yaşıyorduk. Bu durumda ne yapabiliriz diye düşündük ve nisan ayında şenliği yapmaya karar verdik. Çok zorlandık zira iletişimlerimiz hiçbir halde yüz yüze yapılamadı. Kaygı girdabı içerisine girmişken güç bir süreç içerisinde şenliği hazırladık.
‘TÜRKİYE’DEKİ BÜTÜN ÇOCUKLARA ERİŞEBİLECEĞİZ’
Pandemi nedeniyle şenlik online gerçekleştirilecek ve tüm çocuklara ulaşmayı hedefliyor. Çocukları nasıl bir şenlik bekliyor?
Gönül istiyor ki yüz yüze olsun. Yüz yüze ömrün tadı olağan diyaloglarda olduğu üzere öbür. Lakin şartlar üzerinden düşünmek ve o denli davranmak zorundayız. Olumsuzluğu olumlu taraflarına bakarak avantaja dönüştürebiliriz diye düşündük. Evvelki yıllarda şenliğimizi Ankara’da yapıyorduk ve diğer kentlere de gidiyorduk. Lakin online olmasıyla Türkiye’deki bütün çocuklara erişebileceğiz. Şenliği çocukların meskenlerine götürebileceğiz. Uzmanların açıklamalarına nazaran çocuklar ortasında depresyon oranları çok yükselmiş durumda. Münasebetiyle konutlarında de ders konusunda çok sıkılmış ve bunalmış haldeler. Şenlik kapsamında nitelikli bir program, konutlarında olan çocuklarla buluşacak.
‘ÇOCUKLARA NEFES OLACAK’
Pandemi şartlarında çocuklar okullarından uzak kaldılar. Bilhassa uzaktan eğitim sürecinde günlerini bilgisayar başında geçirdiler. Şenlik, çocuklara nefes olacak diyebilir miyiz?
Biz de tam bu türlü bir tanımlama yapıyoruz. Şenlik, bu sıkıntı devirde çocuklara nefes olacak. Meskenlerinde internet karşısındalar ancak bir o kadar da toplumsal medya dünyasının çocuklar üzerinde kurduğu aksilikler var. Berbat mecralarla karşı karşıya kalabiliyorlar ve uzmanlar bunlara dönük de önemli açıklamalar yapıyorlar. Ebeveynlerin inançla çocuklarını ekran karşısına oturtabilecekleri, seçici ve nitelikli bir sanat programı oluşturduk. Çocuğu merkeze alan sinemalar ve atölye çalışmaları çocuklara nefes olacak.
. ŞENLİĞİN KONUSU: EKOLOJİYLE BARIŞ
Şenlikte bu yılın bahis başlığı ‘Ekolojiyle Barış’ olarak belirlendi. Ekoloji ile kurulan dostluğun canlı hayatındaki olumlu ve olumsuz etkileşimine farkındalık yaratmak maksadıyla anneler ile yaptığınız röportajlardan bir kısa belgesel sinema de hazırladınız. Bu süreç nasıl gelişti?
Bahis başlığımızı pandemiyle ilişkilendirdik. Sıkıntı bir periyot geçiriyoruz. Pandemiyle ilgili bu dertli süreçte gerçekçi bir kavram açığa çıktı. Bilim insanları, bu sürecin ekolojinin istikrarını yitirmesinden ötürü yaşandığını söz ediyor. Tekrar bilim insanlarının açıkladığına nazaran ekolojiyle dostluk kurulamamaya devam ederse ilerleyen süreçlerde bizi diğer pandemiler de bekliyor. Bu biçimde yapılan açıklamalar bizi farkındalık kazandırma noktasında dürttü. Küçük bebeklerin anneleriyle konuştuk. Dünyaya bir çocuk getirirken pandemi size ne üzere bir değişiklik yaptı diye sorduk. İnsanların tabiatla kuramadığı münasebetin zayiatını maalesef çocuklar yaşıyor. Bugünden itibaren bir değişim ve farkındalık oluşmalı. Biz de bu mevzuda bir çalışma yapmalıyız diye düşündük ve farkındalık belgeseli hazırladık. Annelere bu farkındalık üzerinden ne düşündüklerini, pandemiyle birlikte ne değişeceği, olumsuz havanın olumluya nasıl evrilebileceğiyle ilgili bir belgesel hazırladık.
‘ÇOCUKLARA MUHTEMEL BİR ZİYANI GÖZE ALAMADIK’
Şenlik, geçtiğimiz yıllarda dezavantajlı çocukların tamamına ulaşmayı amaçlayarak Ankara dışında Batman üzere farklı vilayetlerde de gösterimler düzenlenmişti. Birinci defa sinemada film izleyen çocukları bu süreçte ağırladınız.
Yolumuza daima dezavantajlı çocukları öncül alarak devam edeceğiz. Bu kararımız hiç değişmedi ve hiç değişmeyecek. Yüz yüze çocuklarla kalmanın tadı, dokunuşu daha hoş ve samimi ancak imkanlarımız üzerinden baktığımızda bugün bu türlü bir tabloyla karşı karşıyayız. Yüz yüze yapma noktasında ikilemde kaldık lakin çocuklara muhtemel bir ziyanı göze alamadık. Biz her yıl diğer kentlere, çocukların sanata kolay erişemeyeceği noktalara gitmek üzere bir motivasyonla hareket ediyoruz. Bu yıl bunu yüz yüze yapıp, direkt hoş tecrübelerine şahit olamasak da online yapıp Türkiye’de internete erişebilen her çocuğa ulaşmayı istiyoruz. Bu ilerleyen yılların önünü de açabilir. Online ile eriştiğimiz çocuklara daha sonraki yıllarda tahminen de yüz yüze ulaşma imkânı sağlayacağız. Yaşayarak dokunuşları hissedeceğiz.
‘BÜTÜN ÇOCUKLARIN ŞENLİĞİ OLMA HAYALİNE SAHİBİZ’
Çalışmalarınız nasıl devam edecek? Şenlik büyümeye devam edecek mi?
Bizim en büyük gayemiz hayallerimizi gerçekleştirmek. Gerçeklerimizi elimizde tutarak ve uzaklıklar koyarak yürüyoruz. Her yıl şunu gerçekleştireceğiz amacımızı önümüze koyuyoruz. Beşinci yılımıza girerken önümüze koyduğumuz bütün gayeleri de gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Biz yalnızca bir küme çocuğun değil bütün çocukların şenliği olma üzere bir hayale sahibiz. Türkiye’de farklı coğrafyalardaki dezavantajlı bütün çocuklara ulaşabilme maksadımız var ve bunu samimi bir formda hissetmeye devam ediyoruz. İlerideki yıllarda da dezavantajlı bütün çocuklara bu sanat faaliyetlerini götüreceğiz. Geride kalan yıllarda daha tanınır ve görünür olduk. Bize ulaşan sanatkarların bizimle çalışma isteği de sürece eklendi. Kalbi açık sanatkarlarla çocukları gelecekte daha da buluşturmayı amaçlıyoruz. Her yıl 20 ülkenin sinemasını buradaki çocuklara açıyoruz ve bu sayıyı arttırarak ileriki yıllarda daha fazla çocuğa dokunmak istiyoruz.
