Türkiye’de korona virüsü (Covid- 19) hadise ve vefat sayısındaki önemli artış nedeniyle ramazan ayıyla birlikte yeni kısıtlamalar gündeme geldi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Kurul üyesi Dr. Meltem Günbeği, iktidarın salgını durdurmak için uyguladığı kısıtlamaların salgını bitirmeye yönelik olmadığını söyledi.
TTB’nin en başından beri bilimsel bilgilerle bu salgının nasıl durdurulacağına hakim olduğunu vurgulayan Günbeği, “İlk hadiseyi tespit eder ve bulaşı engellerseniz salgını da önlersiniz diyoruz. Lakin iktidarın aldığı tedbire metotlarına baktığımızda yalnızca toplumu uyku saatinde konutta tutacak halde bu süreci yürütüyorlar. Sabah 05.00’ten sonra yasaklar kalktığında çalışanları toplu taşıma araçlarla, iş yeri servisleriyle uzaklık kurallarından mahrum çalışma ortamlarına itiyor” dedi.
‘İKTİDARIN TEDBİRLERİYLE OLAYLAR ARTTI’
İktidarın mevcut tedbirlerinin bulaşı durduramamasının şu anki mevcut hadiselerin yaşanmasının sebebi olduğunu söyledi. İstanbul, İzmir, Ankara ve Samsun üzere büyükşehirlerde hastanedeki doluluk oranlarının tekrar gündeme geldiğini vurgulayan Günbeği, “TTB en başından beri salgının hastanede karşılanamayacağını söyledi. Hastanede karşıladığımız takdirde bugünkü doluluk oranlarını, sedyede kalan hastaları, yatacak yer bulamayan hastaları ve vefatları görürüz. Aşıyla birlikte kısmen ağır bakım ve yatış oranları düştü ancak aşılamanın olmadığı yaş kesitlerinde hastalığın bulaşıcılığına dair farklılıklarıyla karşılaştık. Bir yıldır insan üstü efor sarf eden sıhhat çalışanlarında bugün dayanılmaz bir bezginlik var. Bizler de insanız tükenme etabını geçtik” dedi.
DİLEKÇELERE CEVAP YOK
Israrla Sıhhat Bakanlığı’ndan randevu talep ettiklerini belirten Günbeği, TTB’nin tahlil sunacak çok önemli bir altı yapısının mevcut olduğunu söz etti. Günbeği, “Epidemiyoloji alanında çok değerli hocalarımız var lakin biz bugün aşılama bilgileri, varyant bilgileri, bulaştırıcılık dataları üzere hiçbir datayı alamıyoruz. Bunları alamadığımız için de bir tahlil tekliflerini lakin milletlerarası literatürü takip ederek sunabiliyoruz. Geçtiğimiz gün 50 metrelik dilekçelerin sunulduğu bir rulo attık. Yalnızca bir buluşma olmuştu onun dışında dilekçelerin hiçbirine karşılık gelmedi” diye konuştu.
‘AŞILANANLAR MESKENDE OLACAK’
Günbeği, iktidarın getirdiği kısıtlamalara dair şunları söyledi: “Akşam hareketliliğini azaltmak için belirlenen saatler zati insanların uyudukları saatleri. İnsanların her gün sıkış tıkış fabrikalara şantiyelere atölyelere gittiler. Ne yapmaya çalıştıkları en kolayından buradan anlaşılıyor. Okulu kapatıp hastanede polikliniklerde kısıtlamaya gittiler lakin fabrika ve AVM’yi kapatmadılar. Toplum bunu görmüyor mu? Görüyor elbette lakin burada iktidarın salgında uyguladığı fevkalade bir algı idaresi var. Yeniden yalnızca iktidarın telaffuzları yer alıyor. Yapılan son açıklamalarda da devlet açıkça saat 7’ye kadar virüsü birbirinize bulaştırın akşam 7’den sonra da o virüsü meskende birbirinize bulaştırın diyor. Bunun için ramazanı beklemesi çok büyük bir kahır. 3 haftadır neyi bekliyordunuz? Bu ortada ölen 250-260 kişi oldu. Bu virüsle randevulaşmadır. Şu an aşılananlar konutta aşılanmayanlar ise dışarıda. Bu daha fazla riski demek.”
KARAR ALMA SÜRECİ
Sürecin sağlıklı yürütülebilmesi için yol haritasını anlatan Günbeği, son olarak şunları söyledi: “Sağlık Bakanı salgının başından beri maske uzaklık ve hijyen diyordu. Maskeyi temin edemediler. Çalışma ömründe da arayı temin edemiyorlar. Hijyenin ise aslında bilimsel olarak yalnızca yüzeylerden teması dışında pek bir durum kelam konusu olmadı. Geriye ne sunuyorsunuz halka? Bugün hala önemli bir filyasyon ve temaslı takibi hala yapılmıyor. Bugün yapacakları şey önemli bir temaslı takibi yapmak. Kalabalık kapalı yerleri büsbütün kapatmak. Kapatamadıkları ve mecburi üretimin olduğu yerlerde de o arayı yönetenlerin sağlaması. O yüzden Sıhhat Bakanlığı’na bildirimiz, arayı de, gelir takviyesini de, temaslı takibini de siz yapmak zorundasınız. Salgın önlemlerini yürütmesi için sıhhat, emek, meslek örgütlerinin ve toplumun mahallî idarelerinin de sürece dahil olması gerekiyor. Bir an evvel lokal idarelerle vilayet bilim heyetleri oluşturarak başta TTB olmak üzere o vilayetlerdeki tabip odalarının dahil olacağı, toplumu karar alma sürecine katarak önlemler alınması gerekiyor.” (MA)
