‘YAŞAMI YİNE ÖRECEĞİZ’
Cumhuriyet’in sorularını yanıtlayan, Hatay Akademi Orkestrası kurucusu ve şefi Uğur, zelzeleden sonra orkestra olarak nasıl bir sürece girdiklerini şu sözlerle açıkladı: “Orkestra zelzeleden evvel hayatı değiştirmeye yönelik bir misyon edinmişti. Lakin artık o misyon değişti. Hatay’da ömrü tekrar öreceğiz. Bunu kendi alanımız gereği kültür ve sanatta yapmak istiyoruz. Bütün orkestra üyelerimiz öteki kentlere göçmek zorunda kaldı. Hatay’a geri dönüş şartları oluşana kadar tertibin yapılacağı kentte bir ortaya geliyoruz. Oradaki sanatkarlarla dayanışma davetiyle konserler vermek ve yaşanan bu acıya işaret edip hafızaları canlı tutup tıpkı vakte umudun da ışığını yakmak istiyoruz.”
Sanatsal faaliyetlerine devam etmeleri ve Hatay’a dönmek için öncelikli gereksinimlerinin neler olduğu sorumuza Uğur, “Hatay’da birinci olarak barınma muhtaçlığı karşılanmalı. Orkestranın bir ortaya gelebileceği bir çalışma ortamı ve konserleri organize edebilecek STK, belediyeler olmalı. Orkestranın büyük çoğunluğu konservatuvar mezunu insanlardan oluşuyor. Bunlar devlet memuru değil. Bu beşerler bir buçuk dakikalık sarsıntıda işlerini, hayatlarını, her şeyi kaybetti. Şu an Hatay’da maddi olarak hayatta kalabilmeleri için iş imkânı yok. Bunlar sağlanmalı” dedi.
‘ÇAĞRIMIZ KARŞILIK BULDU’
Dayanışma davetlerinin karşılık bulup bulmadığı sorumuza ise Uğur, “Yaptığımız dayanışma daveti karşılığını buldu. Hatay’a geri dönüş ve sanat dayanışması davetinde bulunduk. Ülkenin dört bir yanından sanatçı dostlarımız bizimle irtibata geçti. Birlikte projeler üretelim dediler. Orkestranın aranjelerini ben yapıyordum lakin bu süreçte enstrümanlarım ve bilgisayara enkazda kaldığı için dayanışma çarımıza karşılık veren Hasan Barış Gemici üzere öbür arkadaşlar da karşılık verip orkestranın kimi yapıtlarını aranje ettiler” tabirlerini kullandı.
‘ENERJİLERİNİ SAHNEDE HİSSEDİYORUZ’
Orkestranın kurucu şefi Uğur, “Depremde dört arkadaşımızı kaybettik. Viyola sanatkarımız Büşra Kırkıcı, kontrbas sanatkarı Ali Yılmaz, sopranomuz Cansu Çilingir ve vurma sazlar sanatkarımız Abdo Düzgün. Biz bir mefkureyle bir ortaya gelmiştik, onlar da bu ülküye sonuna kadar tutunmuştu. Onların gücünü sahnede hissediyoruz. Hepsi birbirinden yetenekli müzik insanıydı. Hepsi bu ülkenin aydınlık yüzleriydi” diye konuştu.
HAYALLER ENKAZ ALTINDA KALDI
Solist Roza Karataş: Kaybettiğimiz arkadaşlarımız için çok üzüldük. Hepsi bu ülkenin aydınlık yüzleriydi. Umutları, hayalleri vardı, hepsi enkaz altında kaldı. Bunu daima birlikte aşacağız.
HATAY’A TEKRAR DÖNECEĞİZ
Solist Eyüp Beydağlı: Yıkılan bir kent yine binalarla donatılacak lakin sanat olmadan bomboş bir kent olacak. Bence sanat bu boşluğu dolduruyor. Hatay’a kesinlikle geri döneceğiz.
KONSERLER YAPIYORUZ
Solist Yasemin Ek: Müzik güzelleştirir inancıyla dayanışma konserleri yapıyoruz. Müzikle güzelleşmeye çalışıyoruz.
