Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Lideri Devlet Bahçeli, partisinin TBMM’deki haftalık olağan küme toplantısında gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkan satırlar şu formda:
“İnsanın olgunluğu üzere siyasetin de olgunluğundan bahsetmek mümkündür. Olgunlaşmak demek, alınan kararların, taşınan kalplerin hassasiyet seviyesindeki tırmanışı demektir. Her rüzgara yelken açan, her telkine kapı aralayan bir siyaset anlayışının ne olgunluğundan ne omurgalı duruşundan kelam edilebilir. Kolay ve bayağı siyasetin ömrü pişkinlikle gelip geçecektir.
Türk siyasetinin tahlil bekleyen en kıymetli meselelerinden birisi bu tip siyaset ve siyasetçi akımının varlığıdır. Bugün ne yaşıyorsak izleri dündedir. Bugün neyle karşılaşıyorsak gayeleri yarındadır. Gayesi büyük olanın inancı da büyüktür.”
“Leyleğin ömrü nasıl laklakla geçiyorsa, kolay ve bayağı siyasetin ömrü de polemikle, pişkinlikle gelip geçecektir. Cumhuriyetimizin 100. yılına hazırlanıyoruz. 2023’te doğacak zafer şafağı istikametinde yürüyoruz. İnsanımızın yüreğine yağmur üzere yağıyor, umutlarını yeşertiyoruz. Kameralara yansıtılan sipariş imgeler, kurmaca diyaloglar hiç kimseyi inandıramaz. Aziz milletimiz siyasi sahtekarlara, siyaset kalpazanlarına bugün de, yarın da prim vermeyecek, talih tanımayacaktır.
MİLLET İTTİFAKI’NI GAYE ALDI
“Ülkemizin hiçbir yerinde zillet ittifakının söylediği üzere bir durum yoktur.”
“Dönen dönsün biz dönmeyiz. Yolumuzda duran dursun biz durmayız. Cumhur İttifakı’nın gelecekteki Türkiye tasavvurunu paylaşacağız. Oynanan oyunların iç yüzünü anlatacağız. Cumhur İttifakı, Türkiye’nin her noktasında milletiyle oturup kalkıyor. MHP, vatanımızın her köşesinde insanımıza muhabbetle dokunuyor. Kameralara yansıtılan sipariş imajlar, kurmaca diyaloglar hiç kimseyi inandıramaz. Aziz milletimiz siyasi sahtekarlara, siyaset kalpazanlarına bugün de, yarın da prim vermeyecek, talih tanımayacaktır.”
‘ERDOĞAN YİNE SEÇİLECEK’
“Aziz milletimiz siyasi sahtekarlara dün olduğu üzere yarın da prim vermeyecektir. Uydurma bir gülümseme ile kalabalıkların içine giren samimiyetsiz ve kifayetsiz siyasetçilerin herkesi kendileri üzere ahmak sanmaları çarpıklıktır. MHP 18 Şubat 2022’den beri 493 ilçemizi ziyaret etmiştir. Çok şükür milletimizin külliyen kucaklaşmanın huzurunu yaşıyoruz. Cumhur İttifakı Türkiye’nin her yerinde milletiyle oturup kalkıyor. İnsanımıza muhabbetle dokunuyor.
Gittiğimiz her yerde gördüğümüz açık gerçek şudur, 2023 yılında Cumhur İttifakı açık orta sandıktan muvaffakiyetle çıkacaktır. Zillet ittifakının şapkadan çıkaracağı aday kim olursa olsun Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 50’yi fersah fersah aşan oy çokluğuyla tekrar seçilecektir. Çıkarsınlar adayları görsünler Hanya’yı Konya’yı.”
‘ERKEN SEÇİM’ YANITI
“Kasımda seçim olabilir diyen Kılıçdaroğlu kendini kandırıyor. Türkiye üzerinde hesabı olanlardan kim varsa, hepsi zillet ittifakının gerisinde sıraya girmiştir. Ortak bir aday üzerinde anlaşamayan, birbirine çalım atmaktan özel haz alan, lobilerin eline geçen siyasi partilere Türkiye’mizin emanet edilmesi, istikbalimizin hiçe sayılmasıdır. Böylesi bir zillete ne Allah razı gelecek ne de milletimiz istek gösterecektir.”
“Bizim elimizde bir çekiç olursa, vilayetle de bir çizi çakmamız gerekecekse, bu çiviyi tahtaya değil, hainlerin başlarının tam ortasına çakacağını herkesin bilmesi gerek. MHP’yi ve Cumhur İttifakı’nı iftiharla anlatmanın dilek ve heyecanı ile dolup taşacağız.”
KÜRESEL EKONOMİ
“Kurallara dayalı memleketler arası sistemin meydan okumalara maruz kaldığını; siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarında çatlakların yeni kırılmalarla genişlediğine şahit oluyoruz. Ekonomik-politik sistemin insanlığın muhtaçlıklarını karşılamaktan uzaklaştığı görülmektedir. Dünya kapsayıcı bir vizyona, adil, barışçıl siyasetlere muhtaçtır. Dünya genelinde gelir dağılımı eşitsizliğinden kaynaklanan refah kayıpları telaş vericidir. Karşımızdaki bu tablo global krizleri teşvik etmiştir.
Milli ve manevi bedellerle bezenmiş bir ekonomik modele gereksinim olduğu açıktır. Sindirella iktisadın sonuna gelinmiştir. Ahlaki olmayan, insani pahalarla bağdaşmayan piyasa uygulamalarını esaslı bir halde sorgulamaktan, ekonomik, güvenlik, eşitlik, özgürlük, adalet kapsamında revize etmedikten sonra varılacak yer yeniden krizdir. İnsanlığın yeni bir vizyona gereksinimi vardır. Ekolojik limitler çerçevesinde kalarak, ekonomik istikrarı yakalamak geleceğin dünyasını daha mamur ve müreffeh hale taşıyacaktır. Uyuklayan bakışla altımızdan kayıp giden dünyayı seyretmemiz sorumluluk anlayışımızla zıt düşecektir.”
“FİYAT ARTIŞLARINDAN YAKINMAYAN ÜLKE KALMAMIŞTIR”
“En büyük dev yıldızlar, kara deliklere ya da nötron yıldızlarına dönüşmektedirler… İşte global iktisat cüceleşmiştir. Bugünkü kurallarda, global iktisat fırtınalı bir havada, bozuk pusulayla yolunu bulma uğraşındadır. ABD, Birleşik Krallık ve Almanya yüksek enflasyona karşı faiz silahına sarılmışlardır. Bir müddet sonra tetik boşuna çekilecektir. Rusya-Ukrayna savaşı sonucunda rekor kıran besin ve güç fiyatları global enflasyonu doruğa çıkarmıştır. Fiyat artışlarından yakınmayan ülke kalmamıştır. 3. Dünya Savaşı riskinin bir kere daha telafuz edilmesi, stratejik bir açıklama mı yoksa potansiyel bir niyetin ifşası mıdır? Besin krizinin geri planında bu ve buna benzeri yüksek seviyeli tehditvari açıklamaların hiç mi hissesi yoktur?”
TÜSİAD’A SERT TEPKİ
“TÜSİAD Lideri işi gücü bırakıp İsveç ve Finlandiya’nın yanında saf tutmuş. Karşılıklı anlayışla, ittifak ruhuna uygun biçimde çözülmesini tavsiye etmiş. Klâsik siyasetlere dönmeliymişiz, yoksullaşarak büyüyor muşuz? Bir defa olsun ulusal olun, bir kere olsun Türkiye’nin legal tezlerine dayanak verin. Türk de olamıyorsanız, bari insan olun. TÜSİAD’ın göz kırpıp selam durduğu İsveç, Kandil’in finans koridoruna dönüşmüştür. TÜSİAD bir şey diyecek midir? Bu ülke bölücü terör örgütünün Kuzey Avrupa kampı haline gelmiştir.
İsveç’in NATO’ya girmesi, üyeliğinin konuşulması zuldür, tarihi bir kusurdur.”
NETFLIX’İ DE AMAÇ ALDI
“Toplumsal bünyeyi ur üzere saran şiddet hadiselerinde bir türlü azalma görülmemektedir. Aile faciaları, vahşet haberleri, seri cinayetler maalesef ulusal vicdanı yaralamaktadır. Birtakım diziler, magazin programları, haberler herkesi rahatsız etmektedir.
Sabahın erken saatlerinden gece saatlerine kadar hengameden, kaostan ekranlarda hiçbir şey göze çarpmamaktadır. Gidişat âlâ değildir. Şiddete aşağıya çekme hedefiyle mevzunun uzmanları tarafından yapılacak geniş iştirakli bir şura toplantısı başta olmak üzere her mecraya müracaat edilmelidir.
Netflix’te kelamda komedyenlerin rol aldığı diziler haddini aşmıştır. Aile hayatı son sığınaktır. Küfür etmenin neresine güleceğiz? Bayanı metalaştıran, erkeği yozlaştıran dizilerin neresini takdir edeceğiz? Bohem ve aşağılık hayatlar varken, öbür taraftan bunların özgürlükçü poz vermeleri kumpastır. Zerzevat ve meyve fiyatlarını eleştirip bir aylık mutfak masrafını bir gecede harcayanlar, ne olacak bu memleketin hali diye gevşek gevşek konuşanların tatlı su solcularını, meyhane devrimcilerinin, üç kağıtçı demokratların bize anlatacak hiçbir şeyi olamaz. Değersizliğin kuyusuna düşenlerle yol yürünemez. Ortak bir gelecek hayali kurulamaz.”
“GEREKİYORSA İDAM CEZASI TARTIŞMAYA AÇILMALI”
“Kapsamlı bir ruh sıhhati maddesine gereksinim olduğu açıktır. Mahkemeler cinayet davalarında hızla karar vermeli. Bayan cinayetleri, tecavüz hatalarında caydırıcı sonuçlar alabilmek için gerekiyorsa idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır. Medyada bayanlara yönelik cinayetlerin tekrar gösterim ve ifşasına mutlaka son verilmelidir. Son yıllarda yaygınlaşan, ulusal ve manevi kıymetlerimizi gaye alan dizi sinemalar toplumsal hayatımızı zehirlemektedir. Bayan erkek diyaloglarını yozlaştıran örnekler aile birliğimizi, toplum sistemimizi direkt çürütme riski taşımaktadır.”