Haftanın ikinci iş gününde en çok aranan cümle “Dolar neden yükseliyor, dolar yükselmeye devam eder mi ve dolar 20 lira olur mu?” soruları oldu.
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, “Kimse bizden şunu beklemesin, bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam tersine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz” dedi.
Faizi düşürmekten bahsetmesinin nedenini ise Erdoğan şöyle açıkladı:
“Bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla, dahil olursa özel bölüm bankalarıyla da, düşük faizle sağladığı kredi ile ne yapsın, yatırıma girsin. Mevcut yatırımlarını daha da geliştirsin ve genişletsin, bununla istihdam sağlayalım, bununla üretimi artıralım, bununla ihracatı daha da artıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım”
Dolar/TL, geçen ay başlayan ve TL’de yüzde 10 kıymet kaybı ile sonuçlanan sert yükseliş akabinde 16.5 etrafında birkaç gün sakin seyir izledikten sonra tekrar yükselişe geçti.
Dolar/TL 20 Aralık’tan beri birinci defa 16.64 düzeyini bugün gördü. Kur saat 08.47’de 16.6350/16.64 düzeyinden süreç gördü.
“İŞİMİZE GELEN DÜZEYDEKİ BİR DÖVİZ KURUYLA CARİ FAZLA ARTIRARAK…”
Finansal istikrar konusunda sorun olmadığını belirten Erdoğan, “Fiyat istikrarını ise aldığımız öteki önlemlerin yanı sıra işimize gelen düzeydeki bir döviz kuruyla cari fazla artırarak sağlamayı planlıyoruz. Biz soruna bu türlü bakıyor, buna nazaran çalışıyoruz” dedi.
Erdoğan sıcak çatışma olmasaydı programın meyvelerini “bu aylarda” göstermeye başlayacağını artık ise “biraz gecikmeyle” “önümüzdeki yılın birinci aylarından itibaren” gerçekleşeceğini belirtti.
Erdoğan idaresinin uyguladığı iktisat tercihleri düşük faiz ile ihracat odaklı bir üretim canlılığı hedeflenirken böylelikle kalıcı cari fazla veren bir ekonomik yapı öngörülüyor.
Ancak küresel petrol, emtia, besin fiyatlarında savaş kaynaklı sert yükselişler, Türkiye’nin cari fazla vermesine imkan tanımayacak boyuta ulaştı.
CARİ AÇIK BEKLENTİSİ 40 MİLYAR DOLAR
Ekonomistlerin bu yıl için cari açık beklentisi 40 milyar dolara yaklaştı ve her geçen gün üst revize ediliyor. Bu da siyasetin temelini oluşturan iktisadın döviz fazlası verecek hale bu yıl gelemeyeceğini ve döviz muhtaçlığının devam ettiğini gösteriyor. Bu gelişmeler, düşük rezervler kaynaklı tasaları piyasalarda her vakit canlı tutuyor.
Bir öbür taraftan bu siyasetler TL’deki kıymet kaybı ve büyüyen enflasyon sorunu beraberinde getiriyor. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati yılsonunda enflasyonu yüzde 50 altında görürken piyasa beklentisi TÜFE’nin yüzde 90’a yaklaştıktan sonra yılsonunda lakin yüzde 63.5’e gerileyeceği tarafında. Reuters anketlerinde her ay beklentiler daha da üst revize ediliyor.
Bugün Hazine’nin 6 ve 10 yıl vadeli tahvil ihaleleri de takip edilecek.
TCMB’nin geçen hafta yayımladığı PPK özetlerinde de iletisini verdiği teminat, likidite, makroihtiyati önlemlerden bir kısmı dün açıklandı. Sistem TL cinsi varlıkların teminat sistemindeki yükünü artırıcı istikamette oldu.