ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken kısa bir mühlet evvel yaptığı bir konuşmasında Çin’e Xinjiang, Tibet ve Hong Kong ile ilgili hususlarda karalamalarda bulundu.
Günlük haber brifinginde konuşan Zhao buna cevap verdi ve Blinken’in konuşmasında Xinjiang’da “soykırım”, “insanlığa karşı suç” ve “gözaltı kampları” hakkındaki karalayıcı suçlamaların yüzyılın en büyük palavralarından diğer bir şey olmadığını belirtti.
Zhao, Çin’in bu mevzuya dair gerçekleri sunarak hakikati tekraren açıkladığını söyledi. Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, 70 yıldan uzun bir mühlet evvel Tibet’in barışçıl kurtuluşundan bu yana Tibet’te ekonomik refah, toplumsal ahenk ile dini ve kültürel gelişim yaşandığını belirtti. Sözcü, Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde Ulusal Güvenliği Muhafaza Yasası‘nın uygulanmasından bu yana, birtakım ABD’li siyasetçilerin gözünde “görmekten hoşlandıkları güzel manzara” diye isimlendirdikleri durumun ortadan kaldırıldığını söz etti.
Sözcü Zhao, “ABD’nin ortaya attığı palavralar, gerçekler ve hakikatlerin karşısında tekraren paramparça oldu. ABD’li siyasetçiler ‘soykırım’ üzere palavraları ne kadar çaresizce tekrar ederlerse kendilerinin zorbalıkları ve ikiyüzlülükleri o kadar açığa çıkacak. ABD’nin güvenilirliği ve prestiji ne ölçüde zedelenirse, Çinliler içinde ABD aksiyonlarına karşı o kadar güçlü bir öfke artar” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin Çin’e yüklediği bütün suçlamaların, Çin tarafından o ülkenin kendi günahlarını ve silinip gitmesi imkansız sayısız hatası birebir halde yansıttığını vurgulayan Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “İlk günahlardan bahsederken Amerikan yerlileri soykırım ve insanlığa karşı işlenen hataların acımasız geçmişinden sağ çıkmalarının akabinde hala dağınık bir halde çekinceler içinde yaşıyorlar. Afrikalı Amerikalılar pamuk tarlalarında çalışmaya zorlanmışlardı ve bugün hala ‘nefes alamıyorlar'” diye konuştu.
ABD’nin vahim kabahatleri hakkında çok daha fazla şey olduğunu söyleyen sözcü, spesifik olmak gerekirse ABD hükümetinin iflas eden Covid-19 siyasetinin, sorumsuzluğun ve yetersizliğin bedeli olarak bir milyondan fazla cana mal olduğunu belirtti. Zhao, Amerika Birleşik Devletleri’nde günde ortalama 110’dan fazla can aldığı öne sürülen ve devamlı yaşanan silahlı akınların, yalnızca kelamda Amerikan düşünü vurmadığını, milyonlarca Amerikalıya da hayal kırıklığı yaşattığını tabir etti.
ABD’nin başka ülkeleri kasıtlı olarak işgal ettiğini ve askeri müdahalede bulunduğunu hatırlatan sözcü, bu nedenle 800 binden fazla insanın öldürüldüğünü; Irak, Suriye ve Afganistan’da “20 milyondan fazla kişinin mülteci haline dönüştürüldüğünü” kelamlarına ekledi.
Zhao, “ABD’li yetkililerin Çin’i küstahça ve yüzsüzce eleştirmek için hangi konumda olduğunu merak ediyorum?” dedi.
Zhao Lijian, Amerika Birleşik Devletleri’ni Çin’in egemenliğine, güvenliğine ve kalkınma çıkarlarına önemli bir formda hürmet duymaya, Çin’i karalamak ve kötülemek maksadıyla her türlü palavra ve söylentiyi üretmeyi ve yaymayı bırakmaya, insan hakları meseleleri diyerek Çin’in iç işlerine müdahale etmekten vazgeçmeye çağırdı.
Zhao, “ABD acınacak durumdaki insan hakları siciliyle direkt yüzleşmeli, küçümseyen tutumlara sahip bir öğretim vazifelisi üzere davranmayı bırakmalı ve kendi içini sisteme sokmalı” dedi.