Bayan Hastalıkları ve Doğum Kısmı Uzmanı Prof. Dr. Şadıman Kıykaç Altınbaş, yaptığı yazılı açıklamada, adet düzensizliği hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Altınbaş, hayat kalitesini düşmesine yol açabilen adet düzensizliğinin, ekseriyetle adet döngüsü yeni başlayan kız çocuklarında ve adet döngüsünün kesilme sürecinde olan perimenopazal devirdeki bayanlarda görüldüğünü söyledi. Prof. Dr. Altınbaş, adet düzensizliğinin duygusal ve fizikî gerilim, fazla kilo yahut zayıflık üzere nedenlerden kaynaklanabildiği üzere polipler, miyomlar, yumurtlama bozuklukları, rahim içi anormallikleri üzere rahatsızlıklar nedeniyle de ortaya çıkabildiğini belirtti.
ADET DÜZENSİZLİĞİ NEDENLERİ NELERDİR?
Adet kanamasının başladığı günün adetin birinci günü olarak isimlendirildiğini tabir eden Altınbaş, “Döngünün birinci yarısında seçilmiş yumurtalar ortasından bir ya da iki yumurta olgunlaşıp daha besbelli hale gelir ve yumurtalıktan atılır. Bu müddet her bayanda farklılık gösterir. Yumurtlama sonrası müddet ortalama 14 gündür ve sonrasında hormon tesiriyle kalınlaşan rahim içi, gebelik oluşmazsa dökülür. Bu döngüyü etkileyen her durum adet düzensizliğine neden olabilir. Orta kanamaların sebeplerinden biri, yumurtlama vaktindeki hormonal düşüştür. Düşüşle birlikte rahim iç duvarı hormon takviyesini kaybeder ve birkaç gün süren âdet kanamasına benzeyen bir kanamaya kadar değişkenlik gösteren Ayrıca, sistemik hastalıklar (tiroid hastalıkları, polikistik over sendromu, kronik karaciğer hastalıkları, böbrek hastalıkları), duygusal ve fizikî gerilim, fazla kilo ya da zayıflık üzere kilo sorunları de adet düzensizliğine yol açabilir” dedi.
ADET DÜZENSİZLİĞİNİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Adet düzensizliği bayanın toplumsal, fizikî ve duygusal hayatını etkileyerek hayat kalitesini düşüren bir durum olduğunu kaydeden Altınbaş, “Adet döngüsünün 24 günden kısa, 38 günden uzun olması, adet mühletinin 4 günden az, 8 günden fazla olması, adet ölçüsünün 5 mililitreden az, 80 mililitreden fazla olması bayan doğum doktorları açısından ehemmiyet arz eder. Bireyde, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, kansızlık yapacak kadar şiddetli ve uzun müddetli kanamaların olması da adet düzensizliğinin değerli belirtilerindendir. Adet düzensizliği, rahim içi-rahim ağzı polipler, miyomlar, adenomyozis, rahim ağzı kanseri, rahim duvarı kanseri, yumurtalık kanseri üzere her türlü bayan hastalıkları kanserleri ve hormonal düzensizliğe sebep olan her türlü sistemik hastalığın habercisi olabilir” diye konuştu.
ADET DÜZENSİZLİĞİN TEDAVİ EDİLMEMESİ HANGİ PROBLEMLERE YOL AÇAR?
Kanama bozuklukları bayanda toplumsal, fizikî ve ruhsal meselelere taban hazırladığını belirten Prof. Dr. Altınbaş, şunları söyledi:
“Bir bayanın ağır kanaması olmasa dahi her daim ped kullanmasını gerektirecek biçimde kanama olması da zahmetli bir durumdur. Çok ölçüdeki kanamalar kansızlığa sebep olur. Bu durum kendini halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık, uyku sorunları, saç dökülmeleri, üşüme, cilt sorunları üzere şikâyetlerle aşikâr eder. Daima ve sistemsiz kanamaların varlığında kesinlikle tabibe başvurulmalıdır. Rahim ağzı kanser taraması, rahim iç duvarı ve yumurtalıkların kıymetlendirilmesi mümkün bir berbat huylu tümörün önüne geçilmesi açısından son derece değerlidir. Bilhassa menopoz sonrası kanamalar kesinlikle araştırılması gereken bir kümedir. Vakit kaybedilmeden tabibe başvurulmalıdır. Adet düzensizliği olması durumunda yumurtlama vaktin kestirilememesi sebebiyle de çocuk sahibi olunması gecikebilir, mümkün olmayabilir. Yumurtaların sayıca kâfi olduğu lakin yumurtlayamama (anovulasyon) olduğu durumlarda ilaç tedavisi ile bu durum aşılabilmektedir.”