CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin küme toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkan satır başları:
“Hiçbir gücün karşısında hiçbir arkadaşımız diz çökmedi ve çökmeyecek. Baskı, şiddet kimden gelirse gelsin asla boyun eğmeyeceğiz. Biz ülkemizi seven insanlarız. Zira biz bizim üzere düşünmeyen insanların da özgürlüğüne kapı aralayan insanlarız. Zira biz herkesin inancına, kimliğine, hayat usulüne hürmet duran insanlarız. Biz bölen değil, birlikte olmayı düşleyen insanlarız. Bölmek, ayrıştırmak, kutuplaştırmak, arbede istiyorlar inadına barış diyeceğiz. Demokrasiye inanmayanları sandık yoluyla göndereceğiz. Demokrasinin bize sağladığı bütün imkanları kullanacağız. Baskı mı kuruyorlar göğsümüzü açacağız, yasak mı getiriyorlar yasağa karşı yürüyeceğiz. Sanattan kültürden mi korkuyorlar sanatı ve kültürü yücelteceğiz.
Devlet idaresi sorumluluk gerektirir. Devleti adalet üzerine inşa etmişseniz, adaleti savunuyorsanız, adaletten yana tutum alıyorsanız o ülkede yaşayan herkes huzur içinde yaşar. Devlet idaresinde güç bir bireye teslim edilemez. Bir şahsa teslim ederseniz sonu felakettir. Tarihte hangi devlet olursa olsun güç bir bireye teslim edilmişse o devletin sonunda hüsran vardır. O nedenle devlette güçler ayrılığı prensibi diyoruz. Devletin özünü oluşturan liyakati ve adaleti büyütmek, sağlamak zorundasınız.
Devleti yönetenler şeffaf, faziletli, ahlaklı olmak zorundadırlar. Devleti yönetenler baskı kurmaz, vatandaşın özgürlük alanını genişletir. Şayet devleti yönetenler şeffaf değilse, açıklık siyasetini izlemiyorsa o devlette yolsuzluk var, siyasetçiler varlıklı oluyor demektir. Aileleri ile bir arada köşeyi dönüyorlar demektir. Devleti yönetirken iştirakçi bir anlayışı hükümran kılmanız lazım. Yeri geldiğinde referandum, seçim yapacaksınız. Devlet idaresinde asıl olan halkın çıkarlarıdır. Vatandaşın cebi para görecek, huzur ve refah içinde yaşayacak. Devleti yönetenler kaynakları en verimli biçimde kullanmak zorundalar. Devleti yönetmek önemli ve ahlaklı bir iştir.
Bu devlet Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı verdikten sonra en yoksul olduğu devirde bir taraftan Osmanlı’nın bütün borçlarını son kuruşuna kadar öderken öbür taraftan fabrikalar yaptı. Fabrikalar, barajlar yaptı. Dışarıya muhtaç olan, el avuç açan devletten onuruyla, birikimiyle, kültürüyle ayakta duran ve saygınlık kazanan devlet haline geldi o genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
DEMİRTAŞ AÇIKLAMASI
Selahattin Demirtaş Van’da çok seviliyor. Haksız uygulamalardan şikayet ediliyor. Bir kişi adaletsizlikle karşı karşıya kalıyorsa, ona sahip çıkmak insani misyondur. Zira haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. AİHM kararlarını uygulamıyorlar. Osman Kavala’dan da, Selahattin Demirtaş’ın da harp okulu öğrencilerinin de hakkını savunmak istiyorsanız bize katılacaksınız.
DETAYLAR GELİYOR…