İki Tom’un damgasını vurduğu bu yılki Cannes Festivali’nde birinci Tom’a (Cruise) yetişemedim fakat ikinci Tom’un (Tom Hanks) başrollerinden birini üstlendiği “Elvis”i izlediğim üzere basın toplantısında filmdekinden epey zayıf lakin formda halini yakından görme talihim oldu. Cannes’da asıl yıldızı parlayan ise Elvis rolündeki Austin Butler idi. Genç oyuncu izleyici beklentisinin yüksek olduğu bir rolün altından ustalıkla kalkıyor. Baz Luhrmann’ın yönettiği 150 dakikalık “Elvis” akıp gitmesi bir yana bittiği vakit da 12 dakika ayakta alkışlandı. Cannes’da öne çıkan bir öbür isim Margaret Qualley. Claire Denis’nin son sineması “Stars at Noon”un başrol oyuncusu Margaret Qualley’i birinci defa “Fosse/Verdon” isimli dizide canlandırdığı genç dansçı rolüyle gözüme kestirmiş, radarıma almıştım. Lakin Cannes’da eleştirmenler ortasında bir epey heyecan yaratan bu son performansı, mesleğinde değerli bir yer tutacak üzere görünüyor. Sinemanın ödül bahtı en yüksek ismi Qualley diyebilirim.
‘BROKER’ TESİRİ
Çabucak herkesin heyecanla beklediği sinemalar ortasındaki “Broker” son günlerin en beğenilen sineması zoldu. Mehmet Basutçu da sineması yazdı. Onun söylediklerine ek olarak yaşadığımız sert mi sert dünyada insanın doğduğu değil, kendi seçtiği ailesiyle daha memnun olduğu gerçeğinin bu hümanist sinemada bir kere daha vurgulandığını söyleyebilirim. Sinema bence Altın Palmiye kadar, direktör ve senaryo mükafatlarına de yakın.