CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Salı akşamı toplumsal medya hesabından yaptığı paylaşımla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve aile bireylerinin yurt dışına kaçmaya hazırlandığı, bu kapsamda TÜRGEV ve Ensar Vakfı aracılığıyla ABD’ye para transferi yaptığı tezi, iktidar ve muhalefeti bir defa daha karşı karşıya getirdi.
AKP yöneticilerinden, Kılıçdaroğlu’na sert reaksiyonlar gelirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın da, bu açıklamalarla ilgili “yasal yollara başvuracaklarını” duyurdu.
CHP idaresi ise “iktidarı rahatsız edeceğini” savundukları bu açıklamaları, seçime kadar sürdürmeye kararlı.
Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ve aile bireylerine yönelik “kaçış planı” savı, toplumsal medyada gündem olurken, siyasi kulislerde de en çok tartışılan husus halinde.
AKP’DE İKİ GÖRÜŞ TARTIŞILDI
CHP başkanına sert reaksiyon gösteren iktidar partisi kulislerinde Kılıçdaroğlu’nun “gündem olabilmek” için bu çeşit çıkışları yaptığı savunuluyor.
Çok sayıda parti yöneticisi ve milletvekilinin reaksiyon göstermesinin asıl nedeni olarak, Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan ailesini amaç alması gösteriliyor ve aile üzerinden siyaset yapılması “kabul edilemez” görülüyor.
AKP kulislerinden yansıyan bilgilere nazaran, parti içinde Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamalarına nasıl reaksiyon verilmesi gerektiği konusunda kıymetlendirme toplantısı yapıldı.
Kimi parti kurmayları, Kılıçdaroğlu’nun çıkışının toplumda karşılığı olmayacağını belirterek, eline yeni bir koz vermemek için “kale alınmaması ve cevap verilmemesi ” görüşünü lisana getirdi.
Fakat kabul gören görüş, Kılıçdaroğlu’nun hem Erdoğan hem de ailesinin maksat alarak itibarsızlaştırmaya çalıştığını, sessiz kalınması halinde, “kabullenilmiş” manasına geleceğini lisana getirerek, en sert reaksiyonun gösterilmesi istikametinde oldu.
Gerisinden da çok sayıda parti yöneticisi, Kılıçdaroğlu’nu “FETÖ taktikleri” izlemek, “iftira atmak ve yalancılık”la suçladı.
‘PARA AKIŞI YASAL VE AÇIK BİLGİ’
Kılıçdaroğlu’nun iktidarın “gidici” olduğu tarafında “algı oluşturmaya” çalıştığını savunan AKP yöneticileri, CHP’nin her seçim öncesinde “Abbas yolcu” dediğini, fakat her kezinde muhalefetin kaybettiğini tabir ediyor.
Kılıçdaroğlu’nun kamuoyunda büyük beklenti yarattıktan sonra açıkladığı bilgilerin, yeni olmadığı ve “kamuya açık bilgiler” olduğunu savunan AKP’li yöneticiler, ABD Adalet Bakanlığı’nın internet sitesinden de bu bilgilere ulaşılabileceğine işaret ediyor.
CHP başkanının yurt dışına “kaçırıldığını” sav ettiği paranın, vakıflara yapılan bağışlar olduğuna dikkat çeken AKP kaynakları, vakıfların kaynağının zati bağış olduğunu ve kimler tarafından bu bağışların yapıldığının da görülebileceğini savunarak, “ABD’nin maddelerine nazaran kurulmuş, oradaki Türk vatandaşların idaresinde yer aldığı bir vakıf Türkiye’ye ziyan verebilir mi? Kılıçdaroğlu, FETÖ taktiğiyle algı oluşturmaya çalışıyor” görüşünü lisana getiriyor.
CHP: SEÇİME KADAR SÜRECEK
CHP ise Kılıçdaroğlu’nun kamuoyunda yarattığı tesirden şad.
Kılıçdaroğlu’nun geçen Ekim ayında tekrar toplumsal medya hesabından, bürokratlara yaptığı davetin akabinde partiye çok sayıda yolsuzluk ve yanlış yapılan işlerle ilgili “bilgi-belge yağdığını”, ihbarlar aldıklarını belirten CHP’liler, bunların şahsen Kılıçdaroğlu tarafından incelenip, değerlendirildiğini söz ediyor.
Kılıçdaroğlu’nun kamu görevlilerini “suça ortak olmama” konusunda uyarırken, bürokrasiyi zaafa uğratmamak için bürokratların da korunmasına dönük tedbirlerin alındığına dikkat çekiliyor.
CHP kulisleri, Kılıçdaroğlu’nun bu yaklaşımı ile “AKP iktidardan gitmez” anlayışını da yıkmaya çalıştığını ve iktidar umudu olduğunu savunurken, bu şekil hareket ve açıklamaların seçime kadar devam edeceğine işaret ediyor.
‘İKTİDARIMIZDA STRATEJİK PLANLAMA ŞURASI KURACAĞIZ’
AKP’nin seçimde iktidarı kaybedeceğini savunan CHP yöneticilerine nazaran, parlamenter sisteme geçilse bile açıklanan bu evraklar nedeniyle “birinci parti” de olamayacak:
“Seçime kadar, yani 13 ay genel liderimiz bu açıklamaları sürdürecek. Ne yaparlarsa yapsınlar, bir geri adım sözkonusu olmayacak.
“Erdoğan kendi ailesini koruyor. Genel liderin da vurgulamak istediği o. ‘Bu iktidara yaranalım diye yasal olmayan işlerine dayanak veriyorsanız, Erdoğan sizi korumayacak, çekin elinizi’ diyor.
“6’lı masanın bakışı da bu türlü. İktidara geldiğimizde Stratejik Planlama Şurası kuracağız. Evvel devletin kaynaklarından ne kadar para kaçırılmış tespitini yapacağız. Seçimden birinci parti çıksa bile ortaya koyacağımız dokümanlardan sonra önümüzdeki ne birinci parti olarak kalacak ne de bir daha iktidar umudu olacak.”
‘AİLEYİ BİZ SOKMADIK’
CHP’liler, AKP kanadından gelen “Vakıfların ve para transferlerinin yasal” olduğu açıklamalarının ise “bir karşılığının olmadığını” söz ediyor:
“FETÖ’nün dersaneleri de, yurtdışında, içinde açtığı okullar da yasaldı. Fakat sonra terör örgütü ilan edildi. Liman işletme müddetlerini ihalesiz uzatmak için Meclis’e yasa getirip, yasal kılıf uydurmadılar mı?
“O nedenle yasal olduğu açıklamasının bir manası yok. ‘Bu paralar kimden toplandı, ABD’dek vakfa bu paralar neden transfer ediliyor, kaç bireye burs verdiler, kaç kişi bu yurtlarda kaldı?’ Bu soruları soruyoruz ve karşılığını da iktidardan istiyoruz”
“Erdoğan ailesi maksat alınıyor” tenkitlerine ait ise CHP’liler, “Aile üyelerini vakıflara üye yapan, damadını bakan yapan, Bilal Erdoğan’ı yurtdışı seyahatinde protokole sokan CHP değil. Hasebiyle aileyi bu işin içine sokan biz değiliz, şahsen kendileri” karşılığını veriyor.
UYGUN PARTİ: AMACINA ULAŞTI
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına, ittifak ortağı YETERLİ Parti de takviye veriyor.
CHP başkanının açıkladığı para transferinin Erdoğan ailesine uzanıyor olmasının, iktidar partisinde “panik” yarattığını savunan UYGUN Parti kaynakları, iktidar partisinden gelen sert açıklamaların da bunun göstergesi olduğu görüşünde:
“Bu işin ucunun Erdoğan’ın ailesine gitmesi, onun siyasette süratle erimesine neden olacak. Kemal Beyefendi, çok âlâ bir atak yaptı ve panik havası da gayesine ulaştığını gösteriyor.
“Kaçış, sözü başlarda soru işareti yarattı. Kemal Beyefendi de bu dokümanların yeni olmadığını biliyordur. Fakat bunu gündeme getirerek, iktidara geldiğinde peşinin bırakılmayacağı iletisi veriyor. Zira, tüm bu yapılan işlerin, evrakların devlette kaydı tutulur, vakti geldiğinde de açıklanır. Yanlış varsa hesabı sorulur.”