Hani düğünlerde güçlü fakir, bütün akrabalar buluşur, daima birlikte gençlerin memnunluğu için yer içer, takı takar, eğlenir ya. 50 yıldır kültür-sanat için kâr maksadı gütmeden çalışan İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), de 50. yaşını İstanbul’un en hoş yeri Four Seasons Bosphorus’un konut sahipliğinde özel bir geceyle kutladı. Geceye katılan konuklar, Venedik’teki Türkiye pavyonuna katılacak genç sanatkarların üretimlerine katkıda bulunmak için yapılan müzayedede, Cevdet Erek, Ayşe Erkmen, İnci Eviner, Ali Kazma ve Sarkis’in bu emel için bağışladığı yapıtlara toplamda 2.330.000 TL ödeyerek katkı sağladı. “Zenginler – Fakirler” esprisini de geceye renk katan sanatkarlardan Cem Yılmaz kullandı. Salonu dolduran birbirinden şık hoş bayanlar ve smokinli beyefendiler, onar kişilik masalara 150 bin TL ödemişti. Müzayede de kimlerin hisse süreceği de az çok muhakkaktı, sanatsever iş dünyasının yanlarındaki davetli birkaç medya temsilcisi ya da sanatkarın değil herhalde. Ünlü Christie’s tarafından yönetilen müzayedeyi izlerken masadaki pey tahtasını kaldırmaya heveslenmedim değil, “Ya üstümüze kalırsa sakın ha!” diyen arkadaşlarıma da masamıza sohbet etmeye gelmiş Bülent Eczacıbaşı’nı göstererek, “Ben değil, Bülent Beyefendi kaldırdı derim” dedim lakin neme lazım! İnci Eviner’in “İlk Öpücük” işi benim olsaydı üzücü mı olurdu yani, canım İnci!
Geceye katılanlar ortasında plastik sanatlar dışındaki sanatkarların içinde hoşluğuyla büyüleyen Zerrin Tekindor, nostaljik konuşmasıyla hepimizin hislerine tercüman olan Halit Ergenç ve müziğiyle herkesi coşturan Kenan Doğulu övgüye bedeldi.
HASRET GİDERİLDİ
Yemek öncesi yapılan kokteylde herkesin toplumsallaşmaya susamış olduğu da ortaya çıktı. Düğün mevsiminde bir ortaya gelinmiş, hasret giderilirken bayanlar da gelinler kadar şıktı ki Cem Yılmaz lafı buraya da getirip “Fönlere verilen paralar müzayedede verilseydi daha çok para toplanırdı” deyiverdi. Sivri lisanlı komedyen, ne olacak! Sorun fön değil, kıyafetler oysa!
Gecede gösterilen 50. yıl görüntüsü çok yeterli hazırlanmıştı, İKSV sayfasından bulup izleyin, 50 yılda neler neler izlemişiz, neler dinlemişiz, bütün starlar ayağımıza gelmiş! İKSV’yi kuran Nejat Eczacıbaşı, onu destekleyen Asım Kocabıyık, Şakir Eczacıbaşı, kurumsallaştırıp sürdüren Bülent Eczacıbaşı ve yıllardır başındaki müdürü Görgün Taner, başarılı takım arkadaşları, herkese birçok yıllar dilemek ve teşekkür etmek düşüyor biz İstanbullulara. Yeniden bir espri aktarayım: “Eczacıbaşıların yaptığı en güzel ilaç, İKSV!” Sanat, her kaygıya deva? İKSV İdare Heyeti Lideri Bülent Eczacıbaşı da “Hedefimiz gençler, yarına da iz bırakabilmek” derken, bütün gece masa arkadaşım olan Emre Eczacıbaşını yetiştirmiş bir baba gençlere de çok katkı yapabilir!