Hasan KUŞ
İstanbul Sanayi Odası (İSO) ve Türkiye’nin en büyük sanayi kümelenmesi SAHA İstanbul, stratejik kıymeti ve teknolojik gelişime tesiriyle Türkiye’nin global gücünü belirleyen esas faktörlerden olan savunma sanayiinin “milli ve yerli” yapısına katkı için “Savunma Sanayii Buluşmaları”- nın dördüncüsünü gerçekleştirdi. İSO İdare Heyeti Lideri Erdal Bahçıvan’ın mesken sahipliğinde düzenlenen ve savunma sanayii temsilcilerini bir ortaya getiren toplantıya, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lideri Prof. Dr İsmail Demir ve SAHA İstanbul İdare Konseyi Lideri Haluk Bayraktar ile birlikte İSO Meclis ve Meslek Komitesi Üyeleri ve savunma sanayi firmalarının temsilcileri katıldı.
Aktifliğe online olarak katılan Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir, savunma ve havacılık sanayii dal cirosunun 2021 yılında 10 milyar dolar barajını aşarak, pandemi öncesi sayılara tekrar geri dönüş sağladığını belirtti. Bölümün aldığı yeni sipariş fiyatının ise bir evvelki yıla nazaran yüzde 40 artarak yaklaşık 9 milyar dolar olarak gerçekleştiğinin altını çizen İsmail Demir, “Sektörün Ar-Ge harcamaları ise evvelki yıla nazaran yüzde 40 artarak yaklaşık 9 milyar dolar olarak gerçekleştiğinin altını çizen İsmail Demir, “Sektörün Ar-Ge harcamaları ise evvelki yıla nazaran yüzde 32 artarak yaklaşık 1 milyar 650 milyon dolara yükseldi. Yılsonunda bu sayıların daha üstlerde olmasını hedefl iyoruz” dedi.
“Bugün, savunma endüstrimiz özgün eserleri, ihracatı, ana yüklenicileri, alt yüklenicileri, KOBİ’leri, araştırma kuruluşları ve üniversiteleri ile ülkemizin en değerli kesimlerinden biri haline gelmiştir “diyen İsmail Demir, “20 yıl evvel yalnızca 62 savunma projesi yürütülürken, bugün bu sayı 800’e yaklaştı. Bu projelerin yarısından fazlası son 5 yılda başlatıldı. Yirmi yıl evvel 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, geldiğimiz noktada 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı” dedi.
“Milli projelerle ülkemiz savunması güçleniyor”
Teknolojik gelişmelerin istikamet verdiği ve katkı sağladığı en kritik kesimlerden birinin de savunma endüstrisi olduğunu vurgulayan İSO İdare Konseyi Lideri Erdal Bahçıvan, 15 yıl evvel yüzde 80 oranında dışa bağımlı olan bölümün bugün; KOBİ ve yüklenici firmalar, araştırma kuruluşları ve üniversitelerin ortak akıl ve vizyonu ile adeta bir “Ortak üretim seferberliği” hissiyatı ile çalıştığını söyledi.
Bilhassa son vakitlerde Suriye ve Libya’dan sonra Ukrayna’da yaşanmakta olan savaşla birlikte daha da artan güvenlik risklerinin oluşturduğu tehditlerin kaygı yarattığını lisana getiren Bahçıvan, şöyle konuştu: “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden beri Atatürk’ün “Yurtta Barış, Dünyada Barış” unsuru doğrultusunda, daima barıştan yana bir tavır takınarak, barışı sağlayan gayretlere daima katkı veriyor. Bunu en son Ukrayna Savaşı’nda sergilediği uğraşlarda da görüyoruz.”
Bayraktar: Ülkelerin en kıymetli kaygısı bağımsızlık
SAHA İstanbul İdare Heyeti Lideri Haluk Bayraktar da günümüz konjonktüründe ülkelerin en değerli kederinin bağımsızlıklarını korumak olduğunu vurgulayarak şunları söyledi: “Bağımsızlığı muhafazanın en değerli ögelerinden birinin bir ülkenin kendine ilişkin savunma sanayiinin gücü ile paralel olduğunu görüyoruz. Muharebe konseptleri, doktrinler değişirken ülkemizi gerektiği üzere savunup koruyabilecek bir kabiliyette olmazsak, maalesef hiçbir vakit tam bağımsız olabilmemiz mümkün değil. Ülke savunmasını düşündüğümüzde yurt dışından hazır alımla elde edilen sistemlerin yaşattığı zorluklar, tedarik süreçlerinin uzaması ve dışa bağımlılık nedeniyle yaşanan ezalar aşikar. Ukrayna örneği, hem bize hem de tüm dünyaya bunu bir kere daha gösterdi. Bu savaş, muharebe konseptinin kökten değiştiğine dair bizlere birçok yeni data sunuyor.”
İSO 500’DE 20’DEN FAZLA SAVUNMA SANAYİ FİRMASI VAR
Savunma sanayii dalının bugün 77 binin üzerinde çalışana istihdam sağlama noktasına geldiğini vurgulayan Bahçıvan, “İSO 500 listemizde, 2000 yılında savunma sanayi kesimimizden 6 firma yer alırken 2021 yılında açıklanan çalışmamızda savunma sanayiinde faaliyet gösteren 20’den fazla firmamızın yer alması da bölümün başarılı gelişimini ortaya koymaktadır. Ortaya konulan özgün, yerli ve ulusal projeler hiç kuşkusuz ülke savunmasında büyük rol üstleniyor. Kendi motorunu, ulusal tankını, savaş gemisini, taarruz helikopterini, insansız hava araçlarını, füzesini ve piyade tüfeğini üretmeyi başaran Türkiye hepimizin gururudur. Bu gurur, dalda faaliyet yürüten kuruluşlarımıza moral motivasyon açısından çok değerli bir tesir yapıyor” diye konuştu. İstanbul’un kıymetli bir savunma sanayi üretim merkezi olması için çalışmaları her geçen gün daha faal bir biçimde sürdürdüklerini lisana getiren Bahçıvan, “Daha evvelki savunma sanayii alanındaki buluşmalarımız çerçevesinde, savunma sanayiimizin ana üretici firmaları ile üyelerimizi bir ortaya getirdiğimiz kapsamlı ikili görüşme tertipleri düzenledik. Bu sene de panelimiz sonrası yeniden bu salonda 15 savunma sanayii ana üretici firmamızla ikili görüşmeler gerçekleşecek. Gelen taleplere baktığımızda bugün 1000’in üzerinde ikili görüşme gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi.