Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu’na (Birleşik Kamu-İş) bağlı Büro-İş Sendikası Genel Lideri Alay Hamzaçebi ve sendika üyeleri, kira fiyatlarındaki fahiş artışı bugün sendika genel merkezinin önünde çadır aksiyonu yaparak protesto etti.
Aksiyonda, “Kiraya güç yetmiyor, kira arkadaşı aranıyor”, “Önce öğrenciyi artık de memuru çadıra mahkum ettiler”, “Hayalimizi yıktınız” yazılı dövizler taşınırken, “AKP’den hesabı işçiler soracak”, “Zam zulüm sefalet, nerede adalet”, “Kurtuluş yok tek başına, ya daima bir arada ya hiçbirimiz” sloganları atıldı.
Büro-İş’in önüne kurulan çadırın içinde açıklamasını yapan Hamzaçebi, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sahibi olduğu şirketin Bodrum’da yapacağı otel için yeniden sorumluluğunda olan Bakanlığa yaptığı arazi tahsisi başvurusu ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı konut faizi muştusunu eleştirdi.
Konuşmasına Soma faciasında hayatını yitiren 301 madenciyi anarak başlayan Hamzaçebi, şöyle konuştu:
“Hükümetin talan ve palavra siyaseti sayesinde işçilerin maaşları yüksek enflasyon karşısında her geçen gün düşmektedir. Güç, tarım ve endüstride dışa bağımlılığın artması, kamunun elindeki hizmetlerin özel dala devredildiği, lojmanların, misafirhanelerin satıldığı 20 yıllık bir devirde emeğin ve işçinin pahası yok sayılarak sömürülmüştür.
“BAKMAZSAN ORMAN, BAKAN’SAN OTEL OLUR”
Bu sömürü ve talan sistemine şimdiki bir örnek vermek gerekirse, Turizm Bakanı, sahibi olduğu şirketin Bodrum’da yeni yapacağı tatil köyüne 25 bin metre karelik orman yerinin dahil edilmesi için Turizm Bakanlığı’na başvuruyor. Başvuran da bakan, onaylayan da bakan. Bu olay Hukuk Fakültesi’nde derslere bahis oluyor. Çok pahalı yönetim hukuk hocamız öğrencilerine şu soruyu soruyor: Üstteki süreç yönetim hukuku açısından hangi istikametten (konu, gaye, yetki, form unsuru) sakattır? Buradan cevaplıyoruz. Bize nazaran bu süreç ‘kafadan sakattır’. Bakmazsan orman, Bakan’san otel olur.
“EMEKÇİLERİN HARCAMALARI İÇİNDEKİ EN BÜYÜK KALEMİ KİRALAR OLUŞTURMAYA BAŞLAMIŞTIR”
Bugünlerde Enag’a nazaran gerçek enflasyon yılbaşından bu yana 4 aylıkta toplam yüzde 42, son 12 ayda yüzde 157 olarak gerçekleşerek yıllık üçlü sayılara ulaşmıştır. Bu yüksek enflasyondan konut fiyatları ve kiraları da hissesini ziyadesiyle almıştır. İşçilerin harcamaları içindeki en büyük kalemi kiralar oluşturmaya başlamıştır. Halk kira ödemekte ve ay sonunu getirmekte zorlanırken, tam da bu sorunlu periyotta geçen ay, Cumhurbaşkanı Türkiye’deki konutları yurtdışına pazarlayan gayrimenkul şirketlerine 1,8 milyon liraya kadar reklam dayanağı verilmesine ait bir kararı imzaladı.
“HÜKÜMET BİR LİRA İÇİN EKMEK KUYRUĞUNDA BEKLEYENLERE 0,99 FAİZ ORANI İLE 1 MİLYON TL KONUT KREDİSİ MUŞTUSU VERİYOR”
Yabancılara konut satışı yapılması, vatandaşlık verilmesi bilhassa Antalya, İstanbul, İzmir başta olmak üzere birçok vilayette konut ve kira fiyatlarını artırmış bulunmakta. Artık de hükümet bir lira için ekmek kuyruğunda bekleyenlere 0,99 faiz oranı ile 1 milyon TL fiyatında 10 yıllık vadeli konut kredisi muştusu veriyor. 1 milyonun aylık taksit ödemesi 14 bin 277-TL, en düşük memur maaşının 5 bin 804 TL, minimum fiyatın 4 bin 250-TL, ortalama emekli maaşının 3 bin TL, açlık hududunun 5 bin 323-TL, yoksulluk hududunun 17 bin 340 TL olduğu günümüz ekonomik koşullarında hangi memur, işçi ödeyecek bu sayısı? Ödese ödese 3-5 yerden toplam 100 binleri geçen ballı kaymak maaş alan yandaşlar öder. 1 milyona mesken de kalmadı gerçi.
“ESKİDEN KURBANA YEDİ KİŞİ GİRERDİK, ARTIK BU FİYATLARLA VE MAAŞLARLA FAKAT YEDİ KİŞİ BİR KONUTA GİRECEĞİZ”
Büyükşehirlerde yüksek kiralar karşısında aileler artık meskenlerinin odalarını kiraya vermeye başladı. İstanbul’da bir oda fiyatı 4 bin TL’yi bulmuş. Suriyelilere 200 bin fiyatsız konut yapanlar evvel öğrenciyi, şimdide memuru çadıra mahkûm ettiler. Artık kiralara güç yetiştiremiyoruz ki konut alalım. Bir mesken hayalimiz vardı, onu da yıktılar. Evvelce kurbana yedi kişi girerdik, artık bu fiyatlarla ve maaşlarla lakin yedi kişi bir konuta gireceğiz.
“ÇALIŞAN İŞÇİLER İÇİN DÜŞÜK MALİYETLİ LOJMAN, MİSAFİRHANE, KREŞ, KONUT ÜRETİMİ YAPMALI”
Buradan hükümete sesleniyoruz: Öncelikle gündemde olan 3600 ek gösterge bütün kamu çalışanlarını kapsamalıdır. Yabancılara konut satışından ve vatandaşlık verilmesinden vazgeçilmeli, TOKİ, AVM, İş Merkezi, lüks rezidans, konut üretiminden vazgeçerek çalışan işçiler için düşük maliyetli lojman, misafirhane, kreş, konut üretimi yapmalı. Kamu çalışanlarına kira dayanağı sağlanmalı. En düşük memur maaşı yoksulluk hududunun üzerine çıkarılmalı, enflasyon farkları aylık ödenmelidir. Elektrik, doğalgaz, köprüler, tüneller, otoyollar, eğitim ve hastaneler kamulaştırılmalı.”